Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

André Spicer

André SpicerSağlık Hastalığı yazarı
Yazar
7.2/10
11 Kişi
42
Okunma
2
Beğeni
463
Görüntülenme

André Spicer Sözleri ve Alıntıları

André Spicer sözleri ve alıntılarını, André Spicer kitap alıntılarını, André Spicer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kamuya açık yerlerde sigara içilmesini yasaklayan ilk ülke?
“Kamuya açık yerlerde sigara içilmesini yasaklayan ilk ülke Nazi Almanya’sıydı. Sigara ile kanser arasında ilk kez yine Nazi rejimi döneminde bir bağ kuruldu. Nazi Almanya’sı, bilimin ve ahlaki nefretin kimi zaman birbirini nasıl besleyebildiğine ilginç bir örnektir. Sigara içenler Nazi Almanyası’nda ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor, hatta neredeyse alkoliklerle bir tutuluyordu - unutmamalıyız ki alkolikler, 1930’ların ortasında toplama kamplarına ilk gönderilenler arasındaydı.” -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 38
Hepimizin içinde gizli kalmış bir potansiyel bulunduğunu düşünmenin çekici bir yanı var. Kendimizi geliştirebileceğimiz, duygusal ve manevi açıdan kendimizin daha iyi bir versiyonuna dönüşebileceğimiz fikri baştan çıkarıcı. Fakat şüpheci davranmamızı gerektiren haklı nedenler de var.
Reklam
İşyerinde aptalca şeyler yapanların IQ'larının düşük olduğunu, kötü eğitim aldıklarını, bakış açılarının dar olduğunu ya da dogmatik fikirlerin esiri olduklarını sanmak kolaydır. Bu bazen doğrudur da. Çoğumuz iş yerimizde, zeka kapasitesi sınırlı olmasına rağmen önemli pozisyonları işgal eden insanlarla karşılaşmışızdır. Benzer şekilde, mantıksız önyargıları ve inatçı saplantıları yüzünden mantıklı karar veremeyen insanlarla da yan yana çalışmışızdır.
Sayfa 21 - PalomaKitabı okudu
Sizce neden?
Mutluluk vaazları veren yaşam koçu bir çift neden intihar etmiş olabilirdi?
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Modern ve akılcı diyetin yükselişi hangi ülkededir?
“Turner modern ve akılcı diyetin yükselişini, erken modern dönemin İngiltere’sine, hekim ve ilk diyet gurularından George Cheyne'in eserlerine dek geri götürüyor. On sekizinci yüzyıl başlarında yaşamış olan Cheyne, kendini Londra’nın zevklerine fazlasıyla kaptırdığını ve 200 kilo gibi devasa bir ağırlığa ulaştığını günah çıkarırcasına anlatır. Ardından, süt ve sebzelerden oluşan bir diyet uygulayarak zayıflar. Başlangıçta aşırı beslenmenin ve hareketsizliğn sonuçlarından mustarip Londralı meslek sahiplerinden olusan küçük bir sınıfa hitap etse de Cheyne’in fikirleri çok geçmeden yaygınlık kazandı.” -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 54
yoo bence değil
Bizim kültürümüzde yağ bir kötülüktür. Onu yemek, bedeninde taşımak, beslemek ya da ona katlanmak ahlaki bir kusur göstergesidir. Şişmanlık estetik fiziksel ve ahlaki açıdan bir utanç kaynağıdır.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ruh halimize tıpkı banka hesabımıza erişir gibi mi erişiyoruz?
“Mutluluk araştırmalarının en belirgin kusuru öz bildirime (self-reporting) dayanmalarıdır. Özbildirim, bazı temel varoluşsal soruları da beraberinde getiriyor. Sözgelimi, ruh halimize ve duygularımıza tıpkı banka hesabımıza erişir gibi mi erişiyoruz? Psikanalizin üzerinde durduğu temel noktalardan biri, kendimizle ilişkimizin şeffaf olmadığıdır. Bilinçdışı, yaşamımızın her alanında beklenmedik şekillerde kendini gösterir. Freud'un büyük keşfi, zihnimiz üzerinde tümüyle denetim sahibi olmadığımızı göstermek olmuştur. Freud 1917'de şöyle yazıyordu: "Ego kendini rahat hissetmez. Kendi evinde, yani zihinde bile gücünü kısıtlayan sınırlarla karşılaşır." Diğer bir deyişle, kendimizin efendisi değilizdir. -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 87-88
Sağlıklı Yaşam Sendromu ve Bulaşıcı Narsisizm…
“Sağlıklı yaşamımızı maksimize etmeye ne kadar çok odaklanırsak o denli kendimize yabancılaşıyor ve hüsrana uğruyoruz. Mükemmel diyeti bulmak için hummalı bir arayış, paranoyak bir şekilde mutluluk peşinde koşmak, işyerinde zorunlu egzersizler, sonu gelmeyen yaşam koçluğu seansları, bedensel işlevlerin ayrıntılı takibi, tüm gününüzü bir oyuna dönüştürmek - sağlıklı yaşam yoluyla üretkenliği artırmaya yönelik bu umarsız girişimler, yeni sorunları da beraberinde getiriyor. Bizi kendi içimize kapanmaya ve sadece bedenimizle mesgul olmaya iten bulaşıcı bir narsisizme yol açyor. Yasam tarzı seçimlerimize her an dikkat etme sorumluluğuyla birlikte gelen ve zaman içinde gittikçe derinleşen bir kaygı doğuruyor. Diyete uymamak ya da hedeflerimizin gerisinde kalmak gibi kaçınılmaz başarısızlıkların yol açtığı suçluluk duygusunu pekiştiriyor. Sağlıklı yaşam dayatmasının pençesindeki insanlar sadece daha sağlıklı, daha mutlu ve daha üretken değiller. Aynı zamanda narsisistik, kaygılı ve suçluluk duygusu içindeler. Sağlıklı yasam sendromunun kurbanı durumundalar.” -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 147-148
Sayfa 147Kitabı okudu
Pasif Nihilist…
“Sağlıklı yaşam sendromuna yakalandığımızda, Simon Critchley'in tabiriyle pasif nihilistlere dönüşürüz. "Pasif nihilist," diyor Critchley, "eylem yoluyla dünyayı dönüştürmeye çalışmak yerine, içindeki çocuğu keşfetmek, piramitlerle uğraşmak, karamsar edebi metinler yazmak, yoga yapmak, kuşları gözlemlemek veya botanikle ilgilenmek gibi yollarla sadece kendine, kendi bireysel hazlarına ve kendini mükemmelleştirme projelerine odaklanır." -Carl Cederström, Sağlık Hastalığı, YKY, syf: 16
Günümüzde sağlıklı yaşam, bize bıkıp usanmadan sürekli hatırlatılan ahlâkî bir talep hâlini aldı.
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.