19. yüzyıl Amerika'sında çelik endüstrisinin gelişmesinde ve büyümesinde önemli rol oynamıştır. Demir çelik sayesinde zengin olmuş ve Amerika'da tekel olmuştur. U.S. Steel'in kurucusudur. Çocukken ailesi ile birlikte ABD'ye göç etmiş ve Pittsburgh Carnegie Çelik Şirketi'ni kurmuştur.
Zenginlerin ilk görevinin bu zenginliklerini hayır için dağıtmak olduğunu söyleyen Carnegie; Carnegie Mellon Üniversitesi'nin kurucusudur. Carnegie Kütüphanesi olarak bilinen 2500'den fazla kütüphane yaptırmış, birçok üniversite açmış ve hayır işlerine zamanında milyon dolarlar harcamıştır. Hayatında servetine en fazla servet katanlardan birisi olan Carnegie, Mezartaşına, "Burada kendisinden daha akıllı insanları çalıştıran birisi yatıyor" yazısının yazılmasını vasiyet etmiştir. Ancak emrinde çalıştırdığı ve ondan daha akıllı olan çalışanları mezartaşına bu yazıyı yazmamışlardır.
Büyük Britanya, halkı için ücretsiz kütüphanelerin değerini takdir etme konusunda en önde gelen ülke olmuştur. Parlamento, kasaba ve şehirlerin bu kütüphaneleri belediye kurumları olarak kurmalarına ve sürdürmelerine izin veren bir yasa çıkarmış ve herhangi bir kasaba veya şehir halkı bu yasanın hükümlerini oy vererek onayladıklarında, yetkililer kütüphanenin her bir kuruşu için toplumu vergilendirme yetkisine sahip olmuştur. Kasabaların çoğunda bu kanun kapsamında ücretsiz kütüphaneler bulunmaktadır.
Carnegie ismini ilk Akıl Oyunları filminde duymuştum. Matematikçi John Nash'in aldığı bursun adıydı. Kitap zenginliğin nasıl değerlendireceği üzerine ve sanırım o yıllarda yükselen Sosyalizm dalgasına kendince bir cevap niteliğinde. Aylaklik ve tembelliğe son derece karşı ve bunlara yapılan yardımların medeniyeti olumsuz yönde etkileyeceği kanısında. Zenginlerin servetinin kütüphaneler, üniversiteler, kentlerin iyileşimi, sanat ve müzeler gibi konularda kullanılmasından yana. Ayrıca zenginlerin lüks ve şatafattan uzak durması ve mütevazi yaşamasını öğütlemekte, fena öğütler değil tabi fakat çok eksik ve zayıf tezler. Antik Yunan'dan beri benzer öğütler verilmekte ve kabul etmek gerekirse biraz iyileştirici etkisi olmasına karşın bunlar pek de bir işe yaramamaktadır. Demek ki yüzyıllar geçmesine karşın olay(tarihi ve insani olgular) tam olarak anlaşılmış değil.
Kitap, Andrew Carnegie isimli Amerikalı sanayici ve hayırsever bir şahsın henüz 35 yaşındayken kaleme aldığı iki makaleden meydana geliyor. Kitaba da ismini veren ilk bölümde yazar zenginlik hakkında ki düşüncelerini açıklarken ikinci bölümdeyse hayırseverler için harcama yapılacak alanları genel manada izah ediyor. Kitabın