Kendisini "Bilgisayar ekranına bakan ve bazen gerçek dünyaya açılan bir biyolog." olarak tanımlayan, zamanının çoğunluğunu aslında doğada geçiren biyoenformatik bilim dalı profesörü Dr. Theo Cray doğada gözlemlerini yapmaktadır.
Kaldığı motelden apar topar karakola götürülür, kısmen nazik bir biçimde sorgulanır ve daha sonra serbest
Profesör Theo Cray serisinin ilk kitabı Natüralist'i büyük bir zevkle okumuştum. Serinin devamında maalesef umduğumu bulamadım. Çünkü kitapta bilimsel anlatımlar çok fazla. Kitabın yarısı bunlarla geçiyor. Tamam, okura bir şeyler katıyor, yeni bilgiler öğreniyorsunuz ama kelimelerin çoğu yabancı. Hâliyle kitap ile internet arasında gidip gelmeniz kaçınılmaz oluyor.
Şüphesiz Andrew Mayne donanımlı bir yazar, kendisi bilim insanı fakat polisiye kitaplarda bilimsel anlatımlar çok olunca, okur haliyle yoruluyor. Buna ek olarak sürekli geçmişe dönülüp serinin ilk kitabı olan Natüralist'ten bahsedilmesi ve polisiye kısmının azlığı, biz polisiye severleri hayal kırıklığına sürüklüyor.
Serinin ilk kitabı Natüralist'i okumadan buna geçmeyin. Bu devam kitabında katilin ismi dahil her şey özetlenmiş. Bir de okurken bir şey dikkatimi çekti. Yazar polisleri beceriksiz göstermiş. Bu durum bir önceki kitapta da vardı. Polisler işlerini ciddiye almıyor, yardım kabul etmiyor, bazı kişileri koruyor. Ayrıca en komiği de, ana karakter olan Theo Cray üstün zekaya sahip olması. Polislerin ciddiye almadığı durumları o ele alıyor, adli tıpla ilgili konularda bilimsel ve teknik görüşler bildiriyor ve olayı tek başına çözen yine Theo Cray oluyor.
Eğer kitap bu kadar uzun olmasaydı, eğer polisiye kısmı daha çok ele alınsaydı, Theo Cray fazla zeki olmasaydı ciddi anlamda okunabilir bir kitaptı. Ama olmamış işte. İnandırıcılık sıfır.
Resmen anlatımın ve kurgunun esiri oldum. Uzun zamandır böyle keyifli bir polisiye okumamıştım. Yazarın kalemi, karaktere biçtiği iç ses inanılmazdı. Hayranlığım kıskançlığa dönüşmez umarım, lakin böyle bir kalem karşısında insan kendini sorguluyor, daha çok fırın ekmek yemen, çok çalışman lazım Elif’cim. Kusura bakma. Dost acı söyler.
Profesör