Anıl Alacaoğlu Reviews
You can find Anıl Alacaoğlu reviews, Anıl Alacaoğlu book reviews, Anıl Alacaoğlu ratings on 1000Kitap.
Hissetiklerim ne kadar bana ait?
Acılarım başka bir kültürde olsaydım hala acı olurlar mıydı? Ya sevgim?
Bu sorularla bitirdim #başkayasalar ı.
8 öykü yer alıyor içinde, öyküler alegorik kurgu. Düşündükçe genişleyen, farkındalığın huzursuzluğunda gülümseten öyküler.
Birey-toplum-kültür döngüsü öykülerin ortak teması. Aşk, aile, iş hayatı,iktidar gibi yaşamın katmanlarının bireyin varoluşuna etkileri.
Anlatım absürt, alaycı ve abartılı. Gerçekler sivriltilmiş. Devinimli bir anlatımı var @anilalacaoglu nun. Gülüyorsunuz ve komik olanın dehşet vericiliğini fark ediyorsunuz.
Ve öykü okumayı @anilalacaoglu öyküleriyle sevmiştim hatta öğrenmiştim. Çok özeller...
#başkayasalar bir öykü kitabı ve içinde sekiz öykü yer alıyor. İçimizdeki karakterlerin sıradan olaylarını sıradışılaştıran, gerçeğe aykırı gibi gözüken ama gerçekçi birbirinden farklı traji-komik hikayeler. Alt metinde işlenen kavramlar farklı olsa da verilmek istenen mesaj aynı. Toplumsal düzende yerim nerede? Ben var mıyım? Düşüncelerimin bir önemi var mı?
Öykülerin herbirini sevdim, bazılarını daha çok sevdim. Akıcı bir anlatımla bir günde bitebilecek fakat ben günde iki öyküyle ilerleyerek bitirdim. Son dönemde okuduğum öykü kitaplarından farklı bir tarzda ve deneyimdeydi benim için. Bu yüzden tadı damağımda kaldı, keşke daha uzun olsaydı..
Çevirmen olarak tanıdığımız Anıl Alacaoğlu'nun - yanılmıyorsam eğer - ikinci kitabı Başka Yasalar. Kitap içerisinde sekiz farklı öykü yer alıyor. Her ne kadar bunlar birbirinden farklı öyküler olsa da, belli bir tema çevresinde kurgulanmış ve bir bütünün parçalarını oluşturuyorlar adeta. Bu öyküler ve öykü kahramanları başka gerçeklere, başka
103 syf.
9/10 puan verdi
Aradığım öykü kitabına ulaşmış bulunmaktayımm! Konuların ulaşılabilir ama anlatımın olağanüstü olduğu, sevgili Anıl Alacaoğlu'nun "Ben bu kadar yazdım, hadi şimdi sen düşün sevgili okur!" dediği 8 harika öykü okudum Başka Yasalar'da.
Kelimelerle yaptığı oyunlar, gerçekle gerçeküstünün karışımı, birey, varoluş, toplumsal roller, iyilik, kötülük, toplum normları... Öyküler o kadar derin kurgulanmış ki birini okuyup sonrakine geçiş yapamıyorsunuz. Öyküler arasında nefes almak, belki bi' kahve alıp üstüne düşünmek gerekiyor. Her öyküden sonra bir sonrakinin beni nasıl etkileyeceğini düşünerek ilerledi kitap.
İçlerinde ayrım yapmak zor olsa da Karaltı, Ağrı, Kötülük en etkilendiğim öyküler. (Karaltı öyküsünden sonra gece aynı karartıyı gördüğüme eminimm.)
Etkisinden uzun süre çıkmayacağınız, tadı damağınızda kalacak bir öykü kitabı arıyorsanız, Başka Yasalar tam olarak bunları karşılıyor. Keşke daha uzun olsa, keşke daha çok yazsa diyerek vedalaşıyorsunuz son sayfayı çevirirken. Keyifle okudum, keyifle okuyun.
Yeni Öyküler
Oldukça akıcı, absürt bir kitap. Yazarın başka kitapları var mı diye merak ettim. Alelade insanların ironilerle bezenmiş hikayelerinin yanı sıra baştan sona alegorik üç öykü bulunuyor. Hakan'ın Arzusu isimli öykü bana Umberto Eco'nun Güzelliğin Tarihi kitabını anımsattı. Kötülük adlı öyküyse her şeyin vasatlaştırıldığı, fitne fücurun hakim olduğu toplumu çok güzel yerden yere vuruyor. Alt metinleri son derece zengin öyküler. Türk edebiyatında alıştığımız durağan, bir yere varmayan "öykü" kanserine karşı ilaç gibi geldi. Bunlar olay öyküleri. Aslında öykü dediğimiz şeyde bir olayın olması gereklidir aksi takdirde deneme türü diye bir şey var. Neyse konumuz bu değil. Bu eğlenceli, olaylı kitap şu günlerde bende katarsis etkisi yaptı.
Anıl Alacaoğlu'nun çevirilerini çok beğenerek okuyordum sonra kendi satırlarına konuk olmak istedim ve öykülerini çok beğendim. İlk kitap olduğuna inanmak zor. Üslubu çok özgün. Uyumsuz ve tutanamamış karakterler okuduğumuz öykülerde gerçeklik bazen sıradan algımızın dışına çıkıyor ve ironik, absürt satırlar arasından aslında çok büyük bir gerçeklik tüm görkemi ile sırıtıyor. Gerçek ile hayalin kol gezdiği satırlarda hep bir düşünme ve sorgulama ihtiyacı hissettim. Modern insanın ve bizi teslim alan sistemin eleştirildiği öyküler yalın bir üslupla yazılmış, su gibi akıyor çok keyifle okunuyor.Belki alakası yok ama Uşağın Emri adlı öyküde siyasi otoriteler karşısında insanımızın hali gözümün onune geldi hep. Öykülerin hepsi muzazzamdı ama Kötülük favorim oldu. Keşke herkes okusa. Kapağın da güzelliği...