Anita Felipova

Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek author
Author
0.0/10
0 People
41
Reads
3
Likes
284
Views

Featured Anita Felipova Posts

You can find Featured Anita Felipova books, featured Anita Felipova quotes and quotes, featured Anita Felipova authors, featured Anita Felipova reviews and reviews on 1000Kitap.
"Olgunlaşmaya bekleyen bir cevizin kabuğuna Bahar'la sarılarak girmek ve ölene kadar orada yaşamak istiyordum. Sonra gözlerimi açıyor ve kendi gerçeğimle yüzleşiyordum. Bahar yoktu, bir damla bile yoktu. Hayatıma onsuz devam etmek çok zordu. Bir sihirli değnek arıyordum. Bana dokunup Bahar'la ilgili her şey içimden, kalbimden, aklımdan söküp alacak bir değnek. Çünkü ben artık Bahar'ı sevmek istemiyordum. Sonra düşünüyordum, işte aradığın şey burada deyip o değneği elime verseler... Bütün hatıralarımı bir araya koyup bedenimi onlara siper edeceğimi biliyordum. Ben Bahar'ın kendi elleriyle yolduğu kirpiklerini bile çarşaftan toplayıp kumbarama atardım. Bir anlamı olduğundan değil kıyamayışımdan. İçimdeki resmi öyle güzel ki onu unutmaktan ödüm kopuyor. Hafızamın en aydınlık duvarına asıyorum onu. Boydan boya Bahar. Başımi ne yana çevirsem o var. Yalnızca o var. Ah Bahar..."
Sayfa 549 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okudu
"Bahar gitti, onlar gitti ve benim ruhumu onların peşinden sürüklendi. Bu yüzden her şarkıda biraz Bahar, biraz annem, biraz da Âşık ve Narin vardı. Aşk, özlem ve... ilacı olmayan her duygu. Henüz antidepresan kucağına boylu boyunca uzanmış değildim. Akıl sağlığımı koruyabiliyordum. Ama duygularım üstü açık yaralar misali enfeksiyon kapacak diye korkuyordum. Böyle böyle bunca zaman geçti ve kabuk bağlamayan biri yarayla yaşamaya alıştım. Öyle ki o yara benim her şeyim oldu. Sabah günaydın diyerek uyandım, gece ellerimi üzerinde gezdirdim, ilk baktığım,bson gördüğüm."
Sayfa 305 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okudu
Reklam
Şehre Bahar Gelince
İstanbul kıştı, senle beraber şehre bahar gelmişti. Ozan İskeçeli
664 syf.
·
Not rated
Herkes tuttuğu dileklerin gerçek olmasını ister. Bu umutla gece uyur, sabaha bu umutlarla başlarız. Sahiden istiyor muyuz peki gerçek olmalarını? Öyle olsa bunun için çaba harcar, değişimden korkmayız. Böylece dilekler gerçek oluverir. Kendini gerçekleştiren kehanet, pygmalion etkisi. Gerçekten isteyince her şey olur. Önemli olan neyi isteyip istemediğini bilmek. Hikayemizin kahramanı Bahar’ın çok istediği bir şey var. Sonunda isteğine kavuşuyor ama mutlu oluyor mu? Her şeyin özü kendini tanımak, olduğun gibi kabul etmek ve kendini eksikliklerinle birlikte sarıp sarmalamak. Bizim Bahar tohumunu, dolayısıyla kendini sevmiyor. Böyle olunca her dileği gerçek olsa da mutlu olması mümkün değil. Hayat iyi bir çelme takıyo kendisine. Bakalım düştüğü yerden kalkıp hayatının ipini eline alabilecek mi? Bir de her şeyin en mükemmel anını bekleyen, mutlu olma zamanını bile bir takvime bağlayan Ozan’ımız var. Hayat bekler mi? Sen planlar yaparken o da kendi planlarını yapar. Hayat kadar gerçek, merdivenleri üçer beşer çıkarmışçasına heyecanlı ve içinizi kıpır kıpır eden bir hikâye. Şu ömür denilen şey içinde kendinize sımsıkı sarılın. Çünkü ondan başka kimseniz yok. Uyumadan önce tuttuğunuz dileklere de dikkat edin. Ben bunu gerçekten istiyor muyum, diye sorun kendinize. Yüzme bilmeyen gemilere selam olsun
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Anita Felipova
Anita Felipova
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum DilekAnita Felipova · Pukka Yayınları · 041 okunma
"Zaten onun bütün kötü huyları kendineydi. Başkasına hep cömert, başkasına hep lütufkar, hep övgü dolu. Eli hep açıktı. Bir kendisine nefreti. Aynaları sevmemesi, fotoğraflar düşman olması da bu sebeptendi."
Sayfa 429 - Pukka Yayınları, OzanKitabı okudu
İçeri girip koridorda kayboldu, kısacık bir an sonra elinde küçük bir kutu ile geldi. Lacivert kutu beyaz kalın bir kurdele ile süslenmişti. "Ne bu," dedi Bahar. Parlayan gözleriyle, "Aç," dedi Ozan. "Küçücük bir şey." Bahar'ın parmakları kurdeleye dolanacak gibi oldu. Parfümden sonra bir hediye daha, dedi içinden. Sonra kendini düzeltti. Taç da vardı. O da bir hediyeydi. Yüzü mütemadiyen gülüyordu. Ama Ozan'ınki kadar güzel değildi gülüşü. Kapağı kaldırdığında yumuşak bir kumaşın orta yerinde, aklından geçen cümlenin nesneye bürünmüş halini görmek acaba uyuyor muyum hissine sebep oldu. Uyumuş kalmıştı da işin rüya kısmında mıydı? Bir taç... Hem de parlak taşlarla süslenmiş, küçük bir taç kendisine bakıyordu. Anahtarlık miydi bu? Başını kaldırıp baktı Ozan'a. "Hoş geldin, ev arkadaşım," dedi adam. Kadehini kaldırdı. "Hoş geldin, Bahar."
Sayfa 322 - Pukka Yayınları, Bahar, OzanKitabı okudu
Reklam
193 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.