Ann-Helén Laestadius 1971’de Kiruna, İsveç’te doğdu. Yazar Sami ve Tornedalya kökenlidir. Bir genç yetişkin romanı olan ilk kitabı 2007 yılında yayımlandı. 2016 yılında Ten Past One adlı kitabıyla En Genç Yetişkin ve Çocuk Romanı kategorisinde İsveç’in prestijli edebiyat ödüllerinden August Ödülü’ne ve Norrland’s Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. Yetişkinler için yazdığı ilk roman olan Çalınan 2021 yılında yayımlandı ve kısa zamanda okurların beğenisini kazanarak ulusal bir çoksatara dönüştü ve 24 dile çevrildi. Çalınan aynı yıl içinde Yılın Kitabı Ödülü, Adlibris En İyi Roman Ödülü ve İsveç Kitapçı Çalışanları Birliği Ödülü’ne layık görüldü. Yazar halen Stockholm’ün kuzeyinde Solna’da ailesi ile yaşamaktadır.
Çalınan, İsveç’in yerli halkı Samileri anlatan çok güzel bir roman. Sami halkı, İskandinavya’nın kuzey kesiminde yaşayan, kendine has kültürü, dili ve gelenekleri olan, çoğunlukla hayvancılıkla (özellikle ren geyiği yetiştiriciliği) yaşamını idame ettiren bir etnik grup. İskandinavya’nın Aborjinleri ya da Kızılderilileri olarak düşünebileceğimiz
Çalınan / Ann-Helen Laestadius
Çeviren: Yonca Mete Soy
İsveç’in yerli halkı Samilerin yaşayış, gelenek ve göreneklerini anlatan, temelini yaşanmışlıklara dayandıran, anlatılan hikayedeki ayrımcılık, ır*çılığa varan fanatizm rengeyik istismarı le can acıtan bir hikayeydi #çalınan.
İsveç’in kuzeyinde, geçimini rengini yetiştiriciliği ile sağlayan ailelerden biriydi Elsalar da. Rengeyikleri sadece geçim kaynakları değil ailenin bir ferdi gibiydi. Bir gün Elsa‘nın geyiği katledilir ve peşisıra birçok rengeyiği de. Sayısız şikayete rağmen kanunlar Sami ailelerin sesini duymaktansa güçlü olanın yanında olmayı tercih eder. ta ki Elsa bu haksızlıklarla mücadele etmeyi seçene dek.
Kitaptan hemen sonra Çalıntı adlı filmi de izledim. Görsel şölen ve müzikler çok güzeldi; ancak kitaba oranla oldukça özet gibiydi. Kitapsa yer yer tekrar düştüğü hissi verdi; ancak hem İsveç edebiyatının durağan havası finale doğru biraz hareketlendi, hem de işlenen konu adaletsizlikler ve can istismarı olduğundan Elsa’nın mücadelesi nereye varacak diye kitap da film de kendine bağlamaya yetti okurunu ve izleyicisini.
Mutlu bir hafta sonu olsun
#alıntılarım
“Sevmek öyle rastgele ağza alınmayacak kadar büyük bir sözdü.”
“Gülmek zorundasın çünkü aksi taktirde için ölür. Bedenin her şeyi depoluyor, biliyorsun.”
#tavsiye
ÇalınanAnn-Helén Laestadius · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202419 okunma
Gerçek olaylara dayanılarak yazılan bu roman bir büyüme hikayesi aslında.İsveç gibi bir ülkede yaşanan ırkçılığın, adaletsizliğin, hayvanlara yapılan işkencenin, doğaya yapılan acımasızlığın günbegün büyüme hikayesi.
Roman geçimini rengeyiği yetiştiriciliğiyle sağlayan bir Sami ailesinin 9 yaşındaki çocuğu Elsa'nın kendi geyiğinin öldürülmesine tanık olmasıyla başlar. Tehdit edildiği, azınlığn bir parçası olduğu için de yıllarca kimin öldürdüğünü söyleyemeden, adaletin gerçekleşmesini umarak susar. Polislerin ya da köyü yöneten kişilerin devam eden bu rengeyiği katliamını "çalınan" olarak nitelendirmesiyle birlikte açılan tüm dosyalar kapanır. Yıllar geçer ve aslında "çalınan" ın rengeyikleri değil de insanların vicdanının, adaletin, görev bilincinin olduğunu görürüz.
Değinmek istediğim noktalardan biri de kitabın muhteşem atmosferi. Sanki bir sinema filmi izliyormuşuz gibi İsveçin o soğuk atmosferini, o yaşamın zorluğunu yazar okuyucuya muazzam hissettiriyor.
Diğer bir konuda o 31. bölümdeki yazarın okuyucuyu en hazırlıksız yakaladığı anda dumur etmesiydi. Hiç beklemediğim bir anda neye uğradığımı şaşırıp, kalbimizi kırdın Ann Helen hanımefendi. Bu acımasızlığı unutamayacağım.
Hayvan haklarına, iklim krizine ve en önemlisi adalete inanan insanların mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum.
ÇalınanAnn-Helén Laestadius · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202419 okunma