Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Anna Hope Yorumları ve İncelemeleri
Anna Hope yorumları ve incelemelerini, Anna Hope kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Anna Hope puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yabancı Yayınları’ndan çıkmış olan “Görünmez İzler” kitabı konusu itibariyle ilgimi çekmişti. Okuyup bitirdim.
Kitabın çevirisi akıcı. Yazım hatası vs yok gibi bir şey. Sadece kitabın anlatım tarzını biraz yadırgadım. O da şu sebepten; ben genelde geçmiş zaman (-di’li geçmiş zaman ya da miş’li geçmiş zaman) ile anlatılan kitapları daha çok okuduğum için, bu kitapta da daha çok -şimdiki zaman- fiili kullanıldığından biraz yadırgadım açıkçası.
Kitabımız; Birinci Dünya Savaşı’nın insanlar üzerinde yaratmış olduğu etkiyi, özellikle üç kadın (Hettie, Ada, Evelyn) üzerinden bize aktarmakta. Aynı zamanda birbirlerine teğet geçen yaşamlarını da okumaktayız. Ve kitabımızda ölen ve kime ait olduğu maalesef bilinemeyen Meçhul Asker’in naaşı,savaşta ölen tüm askerleri onurlandırmak adına yapılan anıt mezara doğru ilerlen yapılan törenin detaylarını da kitapta okuyoruz.
Kitabı genel hatlarıyla ve verdiği mesaj açısından beğendim. Lakin savaş, savaşın insanlar üzerindeki etkisi üzerine, çok daha güzel ve etkileyici kitaplar da okumuştum, açıkçası.
İsterseniz kitaba bir şans verebilirsiniz.
Cephede cesedi bulunamamış askerler, yıllar geçmesine rağmen savaş travmasını atlatamamış askerler,savaşta bir uzuvlarını kaybetmiş askerler,bu kayıplara rağmen yaşama bi yerinden tutunmuş ama tam bir ekonomik çıkmazda işsiz kalmış ,köşe başlarında dilenen askerler ve o askerlerden sonra yaşamaya devam etmek zorunda kalmış olan anneler
Konusu dikkatimi çektiği için almıştım. Tam bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Kitabı bitiremedim bile! Anlatım, konular arası geçişler öyle kopuk ki!! Bu kimdi diye sürekli hatırlamak zorunda kalıyorsunuz. Sürekli ve çoklu konu geçişleri ile insanı resmen krize sokan bir anlatım. Beğenmediğim ve yarım bıraktığım ender kitaplar arasında yerini aldı.
Herkes ne düşünürse düşünsün, ne söylerse söylesin, İngiltere bu savaşı kazanmadı. Almanya'da kazanmadı.
Savaş kazanır. Ve tekrar kazanmaya devam eder, hep savaş kazanır. Ve başka türlü düşünen her kim varsa aptaldır.
Savaşın harabeye çevirdiği insanlar.
Kimi cepheden dönmüş,ruhu cephede kalmış, kimi yolladığı evladının yasını tutmakta.
1. Dünya Savaşı / İngiltere
Dönenler işsiz, inançları zedelenmiş.
Anneler aldıkları iki satır yazının peşinde, evladının mezar yerine hasret.
Yetkililer şaka gibi cephede mezar açıp, 3-5 kemik toplayıp , Meçhul Asker Naaşı ile ölen gençleri onurlandırma derdinde.
O gün bayrakları sallayıp "savaş bitti, biz kazandık" çığlıkları atarken yaşanacak trajedi düşünülmüş müydü?
Savaş sonrasını tüm çıplaklığıyla anlatan güzel bir kitaptı.
Oldukça etkileyici olan hikaye savaşta geride kalan 3 farklı kadınin gözünden bakarak,bize yıkıcılığı derinden hissettiriyor.İlk basta propagandalarla sonra zorla savaşa çekilen erkeklerin,sağ kalsalar bile savaş bitiminde nasıl devlet tarafından bir kenara atıldığını,toplumun bakış açısını,kadınlarin 1920 li yıllardaki konumunu da lafını sakınmadan ,boş şişirilmiş kahramanlıklara girmeden olayın korkunçluğunu gözler önüne seriyor.Çok sade bir şekilde evrensel bir dil yakalıyor yazar.Kendisinin diğer kitaplarının da ülkemizde basilması dileği ile...
Görünmez İzler
Kitabı, Hepsiburada'dan 5 kitap 100 TL kampanyasından aldım. Genelde bu kampanyada 500 civarı kitap oluyor ama benim içime sinen 10 kitap falan oluyor. Bu kitapta o kitaplardan biriydi. Hem 1. Dünya Savaşı sonrasını anlatması hem de geride kalan kadınların bakış açısından anlatması hoşuma gitti. Bu sebeple kitaba hemen şans vermek istedim.
Kitap, üç farklı kadının anlatımıyla ilerliyor. Kitap hem günlere ayrılmış birinci gün, ikinci gün gibi hem de kadınların hikayeleri ile ayrıca bölünmüş. Ben başta kadınların hikayelerinin bir yerde birleşeceğini biliyordum ama tabi nasıl birleşecek orası kitabın zaten kilit noktası. Birleşeceğini bilseniz bile bence kitapta ki sıkıntı başta hikayelere giriş yapmakta çıkıyor çünkü birbirinden bağımsız ilerliyor, sürekli bir şeyler oluyor ve siz takip etmekte zorlanıyorsunuz. Onun dışında hikayeleri ayrı ayrı da birleştikleri noktadan sonra da sevdim. Beni aşırı şaşırtmadı hikâyelerin birleşim yeri ama gene de güzeldi.
Ayrıca kitapta savaşın etkilerini hala sürdüren erkeklerin hayatını, artık savaş bitti yeni bir hayata başlamalıyız diyen kadınların duygusunuda anlıyorsunuz. Hatta çoğu zaman hakta veriyorsunuz sonra bir şey oluyor ve karşı tarafa da hak vermeye başlıyorsunuz. O konuda geride kalanlara da savaşa gidenlere de üzüldüğünüz ve anladığınız bir hikaye sizi bekliyor.
Kitabın tabi en vurucu yeri "Savaşı kimse kazanamaz. Savaşı savaş kazanır." kısmı oldu. Bu hikayelerin hepsinde savaşı her zaman savaşın kazanacağını bir kere daha anlıyoruz. İyi okumalar.