Anne Conway nam-ı diğer Viskontes Conway Cambridge Platoncuları arasında yer alan İngiliz filozoftu. Conway'in düşüncesi, bazılarının on yedinci yüzyıl sistemleri arasında benzersiz olduğunu düşünmesine neden olan kadınmerkezci temalarla bezenmiş son derece orijinal bir rasyonalist felsefe biçimidir.
Unvan:
Filozof, Yazar
Doğum:
Londra, Birleşik Krallık, 14 Aralık 1631
Ölüm:
Ragley Hall, Park & Gardens, Birleşik Krallık, 23 Şubat 1679
"Örneğin insan bedeninde yiyecek ve içecek önce kilusa, ardından kana ve sonrasında zihinlere dönüştürülür ki, zihinler kusursuzlaştırılmış kandan başka bir şey değildir.
Bu zihinler, ister iyi olsun ister kötü, her zaman daha ileri bir inceliğe ya da zihinselliğe ilerler. Kandan gelen bu zihinler aracılığıyla görürüz, işitiriz, koklarız, tadarız, dokunuruz, hissederiz, hatta düşünürüz, severiz, nefret ederiz ve yaptığımız her şeyi yaparız.."
"Insanlar örneğinde bu daha da barizdir.
Zira iki insan birbirini çok severse, bu sevgi onları birbirine o kadar bağlar ki, onları hiçbir uzaklık ayıramaz ya da bölemez, zira onlar zihin bakımından birbirinde mevcuttur ve birinden diğerine sürekli bir zihin akışı veya türümü vardır, bu onları birbirlerine adeta ip varmış gibi bağlar, birleştirir. Dolayısıyla bir insan neyi severse sevsin-bu ister insan ister havyan ister ağaç ister gümüş ister altın olsun- onunla birleşir ve zihni o şeye geçer.."
"Tanrı insanı hayvanlara ve tarlalardaki ağaçlara karşı aynı adalet içgüdüsüyle donatmıştır.
Adil ve iyi olan bir insan ona hizmet eden hayvan mahlukatını sever ve onlara sahip çıkar ki karınlarını doyurabilsinler, dinlenebilsinler ve diğer ihtiyaçlarını karşılayabilsinler.
Bunu sadece kendi iyiliği için değil, gerçek adalet ilkesine bağlılığından ötürü de yapar. Ve eğer onlara zalim davranırsa, yani onlara iş buyurur ama yiyeceklerini vermezse, o zaman Tanrı'nın onun kalbine nakşettiği yasayı kesinlikle ihlal etmiştir.."
17.yüzyılın ilk kadın filozoflarından olan Anne Conway’ın ölümünden sonra basılan ilk ve tek eseri(araştırdığıma göre). Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’yla da ilk kez Türkçe’ye çevrilmiş..
Kitap birbiriyle ilintili dokuz bölümden oluşuyor. Hristiyan dinine mensup olan filozof, Kitab-ı Mukaddes’ten de bahsederek, Tanrı, İsa ve mahlukları(kendi tabiriyle) işliyor. En üst varlık Tanrı’dır, aracı varlık İsa ve diğerleri ise sonlu zamanda yaratılan varlıklardır..
Tanrı’nın sıfatları, İsa’nın konumu ve söyledikleri, zamanın tüm varlıklarda işleyişi, zihin/ruh ve beden/cisim bağlantıları en belirgin konu başlıkları. Ayrıca son bölümde de Descartes, Hobbes ve Spinoza gibi filozofların felsefelerine karşıt görüşler sunmuş, bunları cesur biçimde ifade etmiştir..
Çevirinin iyi yapılmış olmasının da etkisiyle kitap içeriğiyle askıda bırakmayan sağlıklı sorular düşündürecek derinlikte ve düzgünlükte..
Yazarla tanışmak ve onca düşündüren’ güzel cümleyi okumak için vakit ayırmaya değer, dediğim kitaplardandı..
Keyifli okumalar/l/a..
Başlık: “İsa(...) “Hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacaktır.” diye buyurmuştur.. “ S/51
Anne Conway'in En Eski ve Modern Felsefenin İlkeleri", erken modern felsefe alanında ufuk açıcı bir çalışmadır.Kitap, hem Neoplatonizm hem de Kartezyen felsefenin unsurlarını içeren metafizik üzerine benzersiz bir bakış açısı sunuyor.