Quentin Skinner'ın görüşüne göre, geçmişteki iddia ve inançların doğruluğuna eleştirel yaklaşım, bizi onların tarihsel önemini doğru tespit etmekten alıkoyar. Fikirler bağlamlarından ayrı tutularak açıklanamaz...
Sözcükler ve terimler, yalnızca kişisel olmayan bir anlamının taşıyıcıları olmadıkları, tarihsel faillerin niyetlerini ve tarihi bir ortamda failik işlevi üstlenen metinlerin taşıdığı amaçları yansıttıkları takdirde eylemlerdir.
Bizans'ın doğu Roma imparatorluğu ve çoğunluğu kendini Romalı olarak adlandıran halkına yakıştırılan modern bir yafta olduğu bilinmektedir. Daha da az bilinense, bu terimin, Batı'nın son bin yıldır özellikle doğudaki imparatorluk ve halkıyla bağlantılı olarak herhangi bir Roma etiketi kullanmaktan kaçınmak için tasarladığı bir dizi icat edilmiş ismin sonucu olduğudur.
"Romalı olmak, basit bir doğum kazasından ziyade zihinsel bir durumdur," dedim. "Bu arzu edilen bir şey. Biz bir adamı nereden geldiğine değil nereye vardığına göre yargılarız."
Son bin yılda Batı'nın Bizans'a verdiği isimler, siyaset, ideolojik ve papalık ve Germen imparatorlarından modernitenin Büyük Güçlerine kadar uzanan güçlü çıkarların ürünleriydi. Amaçları Bizans'ı anlamak değil, Bizans'ın kendi ideolojik projelerine engel olmasını önlemekti. Hâlâ bu çerçevenin dışına çıkabilmiş değiliz.
Bizans ( şark tarihciligi) konusunda ilgimden dolayı doğu ile ilgili ( Hint , İran , antik Anadolu) bulduğum her kitabı genelde yayınevi kalitesine bakarak almaya çalışıyorum. Bunlar içinde Antony Kaldellis in hazırladığı eser biraz farklı geldi. Çünkü onun tezi ne bir siyasi olay nede kültürel atmosfer. İlginç bir tezi var , Bizans Bizans değil , Bizans Roma'nın devamı. Bunu ise batıda Bizans'ın çok milletli bir devlet olduğu ve Grekçe ye dayandırmalari. Velhasıl 400 sayfa uzmanın bu dinletisini okudum. Güzel bilgiler meraklısi için mevcuttur