Asıl adı Hasan Kaplan, mahlası Kaplani'dir. İlkokulu köyünde, ortaokulu nahiye ve kazada, liseyi Samsun ve Ankara'da okudu.
Liseden sonra Ankara Meslek Yüksek Okulu'na kayıt yaptırdı, ancak devam etme olanağı bulamadı. Bir süre çelik eşya üreten bir atölye de çalıştıktan sonra yeniden öğrenciliğe dönüş yaparak üniversiteyi bitirdi.
İlk şiirlerine ve bestelerine de öğrencilik yıllarında imza attı. Kaplani'nin (halk ozanlarının çoğunda olduğu gibi) bir ustası olmadı. Bâde içmek, saz çalarak hikâye anlatmak vb. değişik yörelerdeki ozan geleneğine ait unsurları da, dünya görüşüne uymadığı için benimsemedi. Bağlama çalmayı, türkü söylemeyi ve halkın sorunlarını şiirlerle anlatmayı sevdiği için şiirler yazdı, saz çaldı, türkü söyledi. (hâlen de söylüyor).
Kaplani'nin şiirlerinde insanı hemen saran, duygulandıran, düşündüren çok güçlü bir anlatım vardır.
Konu olarak da toplumun sorunlarını, çelişkilerini, bu çelişkilerin nedenlerini ayrıntılarıyla işlediğini, çözümler aradığını sık sık görürüz Kaplani'nin şiirlerinde. Kaplani, hem kendinin kasetlere okuduğu hem de birçok ünlü sanatçı tarafındanseslendirilen, beğeniyle dinlenen çok sayıda söz ve besteyi müzik severlere armağan etti.
Yürüyorum Dikenlerin Üstünde, Ekilir Bir Gün, Senin Gibi Sahte Dosta İnanmam, Alıp Yare Götürmüyor Yol Beni, Kerbela Destanı, Denizin Yarası, İleriye Yürüyün Ayaklarım, Sevdiğim Senden Ötürü, Genç Kuşaklara vb. Kaplani'nin severek dinlediğimiz eserlerinden sadece birkaç tanesidir. Kaplani, eşi ve üç çocuğuyla yaşamını Bolu'da sürdürmektedir.