Aslan Kuliyev kitaplarını, Aslan Kuliyev sözleri ve alıntılarını, Aslan Kuliyev yazarlarını, Aslan Kuliyev yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazarın daha önce "Köpek Balıkları" isimli eserini okumuş çok beğenmiştim. Bunun üzerine "Ayı ve Kazyol"u okumaya karar verdim, fakat üzülerek belirtmek istiyorum ki kitabı beğenmedim. Kitabın, kurgusunu, konusunu,karakterlerini ve içeriğini yazarın diğer eserine oranla sönük olduğunu fark ettim. Kitabı yarıda bırakacaktım, fakat sonuna kadar okuyarak şans verdim, ama fikrim değişmedi. Ayrıca kitapta cinselliğin fazlasıyla öne çıkarılmış olmasını çok kaba buldum.
Ayı ve KazyolAslan Kuliyev · Anatolia Kitap · 20197 okunma
Zalim ve zulme uğrayanın anlatıldığı bir eser. Tarz olarak farklı hikayeler okumak isteyenler için güzel fakat eser bana hitap etmediği için biraz yavan kaldı okumuş olmak icin okudum.
Ayı ve KazyolAslan Kuliyev · Anatolia Kitap · 20197 okunma
“
Okumak, beynime karşı olan sorumluluğu yerine getirmek , beynimi doyurmak istiyorum. Doyarsa durmaz, aralıksız çalışır. Aynı zamanda insan, hayvanlardan yalnız okuması, okuyabilmesiyle ayrılır. Sen hiç kitap okuyan bir inek gördün mü ? Ya da bir kuzgun ağaca sırtını verip kitap okur mu ? Okumaz, o bir inek, ya da bir kuş. . . Eğer insan da okumazsa onun hayvanlardan bir farkı kalmaz. İneğe çok yüklenmeyelim, kitap okumayan insanın kopekten, kediden ya da bir fareden farkı da olmaz. “
Sonraları ortalık karışmaya başladı, at izi it izine karıştı. Askeri olduğum o muhteşem, kudretli ordu yok oldu. Vatandaşı olduğum o büyük ve kudretli ülke dağıldı, yok oldu. Arşivler açıldı, gerçekleri yazmaya başladılar, tarihin karanlık sırları bir bir ortaya çıktı; kimliğimiz, köklerimiz açıklandı, her şey herkesçe bilindi; ama biz Azerbaycanli olarak kaldık.
-Sen hangi milletten olduğunu biliyor musun?
- Biliyorum tabi, Azerbaycanliyim, dedim.
- Bu topraklarda yaşayan tüm halklar Azerbaycanlidir. Azerbaycanli adinda millet yoktur.
- Peki o zaman biz kimiz?
-Türküz!
- Türk mü? diye şüpheyle sordum. O yine kulağıma eğilip evet diye fısıldadı. Ona inanmıyordum, anlaşılmaz bir şeyler konuşuyordu. Nasıl olurdu? Öğretmenlerimiz, büyüklerimiz, bizden yaşlılar bir defa bile olsun bizim Türk olduğumuzu söylememislerdi.