1970'te Bursa'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. Kitap çevirmenliği yaparak geçiniyor. Dickens, Faulkner, Cortazar, Fuentes, Rushdie, Djuna Barnes, John Barth, Durrell, Arthur Phillips, A. L. Kennedy, Wallace Stevens, Ariel Dorfman gibi yazarları çevirdi. Elime Tutun ilk anlatısı, 1995 yılında yazıldı, 10 yıl sonra okurla buluşuyor. Şu sıralarda, yoğun çeviri çalışmalarından vakit bulabildiği zamanlarda bir roman yazıyor.
Sevdiğin biri için fedakârlık yaparsın ama sevmediğin biri için yapamıyorsun. Onu ateşe atıyorum kendimi kurtarmak için. Hayatta en alçak hissettiğim zaman odur. Sonra dönüp düşündükçe o alçaklık hissi azalacağına daha da arttı hep.
Bazen geri çekilmek gerekir, gözlerden düşmek, kapanmak, susmak. Dipten de derin bir yere vurur insan, ah bir delirsem de dinse der ama delirmek kolay değil. Bir imtiyazdır aklın yönetmediği dünya. Akla kendiliğinden karşı çıkmak, isyan etmek, onu hükümsüz kılmak kimsenin takdir etmediği bir imtiyazdır. Delilik sırf mümkün olduğu için irkiltir insanı. Mümkündür ve gündeliğin, normalin, olağanın, -ması gerekenin gelip tosladığı bir duvardır. Yaklaştığını geriletir, sersemletir, üzer. Ne lüzumsuz.
(ÇIKIN ÇIKIN GELİN #42027708 )
Sevgili muhterem 1K ailem, 😊
Bir etkinlik düzenlemek istiyorum. Kadınlığa, kadın olmaya, kadın olmayı anlamaya dair…
Dünya kadınlar gününe 10 gün kalmışken "emeği" daha çok anlayalım istiyorum ve kadın yazarlarımızı daha çok okumaya davet ediyorum sizleri. Umarım bu
Tam da bir direnişin vaktindeyiz Meri;
Kirpiklerimden gözükmeyen puslu hatıralar,
Saçlarımın arasından geçen rüzgarlar,
Dudağımdan çıkan bir kaç okkalı ağıt,
Ve "Gözümden düşüp ölen insanlar."
Emirhan Ç.
“Her tarih gibi şahsi tarih de utançla doludur. Onun için pek anlatmak istemeyiz, üzerini örter ya da hızlıca geçiştiririz ya da utanç vermeyen şeyleri anlatırız sadece. Kendimize iyi, ahlaklı, başarılı olduğumuz yeni bir tarih yazarız. Yaşlanıp da ölmeye yakınladığımızda bizi fazla hoşnutsuz etmeyecek, mezara kendimizden bir nebze olsun memnun
Aslı Biçen sevdiğim bir çevirmendi aynı zamanda keyifle okuduğum bir yazar oldu. Tehdit Mektupları daha ilk sayfadan insanı alıp götüren kısa ama derin bir eser .Patlayan silahlar,yazılan mektuplar,tutulan günlükler,yapılan işkenceler eşliğinde 80 öncesi Türkiye'sine ayna tutan eser aynı zamanda aşk,ebeveyn çocuk ilişkileri,büyük bir gizem ile de iyice zengin bir hâl alıyor.Kitap ilerlerken 80 darbesine de tanık oluyoruz.Eser mektup,günlük ve mahkeme metinlerinden oluşuyor.Haksız yere yargılanan Cihan,oğlunu kurtarmak için çırpınan Bahattin,öğrendiği bir gerçekle allak bullak olan Savcı Ülkü'nün iç içe geçen hikayeleri eşliğinde o yılların Türkiye'sinin siyasi ve toplumsal atmosferini solumamızı sağlayan eseri çok başarılı buldum.Ayrıca toplumsal normlar ile ilgili de sorgulamamamızı sağlayan çok derin ,altı çizilesi cümlelerle doluydu eser.Dili,tekniği,yazım tarzıyla özgün bir mektup-romanın satırlarına konuk olduğumuz eseri çok severek okudum.
#kitapinceleme
Aslı Biçen'in okuduğum ilk kitabı oldu ama gerek ele aldığı konu açısından,gerek kurgunun büyük bir gerçeklik barındırmasından, gerekse anlatım dili bakımından çok sevdim.Çok ama çok güzel bir roman olmuş gerçekten de.
Tehdit Mektupları, hem kişinin vicdanını hem de toplumun vicdanını konu alıyor.Burada en önemli mevzu kesinlikle vicdan bana göre.Romanda bir anlatıcı yok.Mahkeme tutanakları,sanık ifadeleri,mektuplar ve günlüklerden oluşuyor.Bu özellikleriyle de kitap mektup-roman türüne örnek gösteriliyor.Bence de bu türün en başarılı örneklerinden biri olmuş kitap.
Roman bir 12 Eylül anlatısı ve üç bölümden oluşuyor:İlk bölümde Cihan'ın sevgilisi Hale'ye gönderdiği mektuplar yer alıyor.İkinci bölüm Savcı Ülkü üzerine kurulu.Onun günlüklerini okuyoruz.Son bölümde ise Bahattin Perver'in oğlu Cihan'a yazdığı ama göndermediği mektuplar yer alıyor.
Dili oldukça yalındı.Her türlü gösterişten,duygusallıktan uzak kalmış yazar.Ne bir fazlalık ne bir abartı vardı.1980 öncesini,sonrasını çok iyi işlemiş.Bunun yanısıra yukarıda da bahsettiğim gibi vicdan,aile,aşk,nefret,intkam,evlat sevgisi gibi konular kitabın önemli unsurlarıydı.
Bir dönem romanı olarak okuduğum Tehdit Mektupları'nı tavsiye ederim.