Atıf Yılmaz Batıbeki Türk film yönetmeni, yapımcı ve senarist ve akademisyendir.
Elazığ'ın Palu ilçesinden göçmüş Kürt bir ailenin üyesi olarak Mersin'de doğmuştur. Ortaokulda kendisine "Rejisör" lakabı takılmasını "Mersin ortaokulunun ikinci sınıfındayım. Kim hangi nedenle uygun gördü hatırlamıyorum şimdi. Bana 'rejisör' lakabı takıldı. Herhalde sınıfta bir Yılmaz daha vardı. Ondan ayırmak için olmalı. Ama hâlâ kendime sorarım. Neden rejisör? Bana bu ismi yakıştıran arkadaş, şimdi ünlü bir falcı olmalı. Bu lakabın meslek seçimimde önemli bir payı olmuştur sanırım." diye anlattı.
Liseye İstanbul Işık Lisesi'nde yatılı olarak başlamış, ardından Adana Erkek Lisesi'ne kaydolmuştur. Mersin'den Adana'ya okulu için yarım dönem her gün trenle gidip gelmiştir. İstanbul Kabataş Lisesi, kısa bir süre Haydarpaşa Lisesi'ne devam eder. Mersin'de lise açılmasıyla birlikte şehre geri döner, Mersin Lisesi'ni bitirir. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde ve İDGSA İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde bir süre eğitim almıştır.
1951 yılında Kanlı Feryat filmi ile yönetmenliğe başlamadan önce iki kez yardımcı yönetmenlik ve ayrıca film eleştirmenliği ve senaryo yazarlığı da yapmıştır. Orhan Günşiray‘la birlikte Yerli Film adındaki prodüksiyon firmasını kurduktan sonra film çalışmalarına hız veren Yılmaz, çeşitli sinema derneklerinde ve sendikalarında da görev aldı. Yerli Film kapandıktan sonra 1980‘de Ömer Kavur ve Yavuz Özkan ile birlikte ADAF’ı kuran Yılmaz, bu şirket dağıldıktan sonra, kendi adına Yeşilçam Filmcilik yapımevini açtı. Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-TV Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Aktif olduğu dönem boyunca 110'dan fazla film yönetmiştir. 2004 yılında yönettiği Eğreti Gelin filmi yönettiği son film olmuştur.
Atıf Yılmaz'ın üç evliliği olmuştur. Oyuncu Nurhan Nur ve senarist Ayşe Şasa'dan sonra oyuncu Deniz Türkali ile Türkan Şoray'ın da şahit olduğu bir nikâhla 1974'te evlenmiştir.
5 Mayıs 2006 yılında İstanbul'da ölmüştür
“tek kelime konuşmadan akşamı ettik. oysa neler söylemek istiyordum sana. bir ayrılık işareti miydi bu? yalnız seni sevdim…”
• hayallerim, aşkım ve sen -1987 | atıf yılmaz
Yaratıcılığın düzensiz bir yaşama biçimi ile beslenemeyeceğini, özgürlük adına seçilen şeyin gerçekte daha büyük bir bağımlılık olduğunu, yaratıcılığın sıradan heyecanlarla değil ancak disiplinli ve düzenli bir çalışmayla ve düzenli bir yaşam biçimi ile gelişebileceğini biraz geç de olsa fark etmiştim.
Gerçekte bir roman, hangi çağda yazılırsa yazılsın, okuyucu onu okurken, yaşadığı dönem içinde kişisel dünya görüşüne, zevkine, kültür düzeyine göre, yazarınkinden farklı yeni bir roman hayal etme imkânina sahiptir..
Bir filmi, bir tek defa izleyerek o film üzerine yazı, eleştiri yazmanın mümkün olamayacağını, sayın sinema yazarı arkadaşlarımıza hatırlatmakta yarar görüyorum. (Ortalama bir seyirci ilk seyredişte bir filmin ancak yüzde 30'unu görüp algılayabiliyormuş). Hal böyle olunca, algılanma süresi bu kadar kısıtlı bir sanatın anlatım gücü konusunda, bütün sinemacıların takkeyi önlerine koyup düşünmelerinde, bu kadar yüzeysel bir sanatla, örneğin roman yoğunluğunda şeyler anlatamayacaklarını farketmelerinde, boşa emek harcaramalar açısından epey yarar vardır sanyorum.
Ah ihtiyar medeniyet! Çocuklarına sağlam yepyeni bir dünya kurmaktan bunca aciz misin? Bizi yabancı diyarlardan getirttigin süslü yalanlarlamı besliyeceksin ?
Atıf Yılmaz Ah Güzel İstanbul / 1966 (Sadri Alışık/Ayla Algan)
Hani bir şarkı vardı Ahmet Kaya'nın,aklımda kaldığı kadarıyla " Siz nereden bileceksiniz ? şeklinde olduğunu hatırlıyorum...
Yönetmen Atıf Yılmaz'da bu şarkıyı andırırcasına gerek yurt içi ve yurt dışı film çekimleri öncesi,film çekimlerinde ve sonrasında yaşananları anlatıyor.
Tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Bir tevafuk eseri denk geldiğim Hayatım Aşkım ve Sen filmini izledikten sonra, yönetmeni araştırırken bu kitabına denk geldim. Tabi Filmdeki Sen burda Ben olmuştu. Bunu sonradan farkettim :)
Film 1987 yılında çekilmişti . Kitap ise 1991 yılında yayımlanmış.
Kitabın önsözünde Atıf Bey, kendi içim sinemanın hayatta her şeyden en önde geldiğini