Rumeli'de Balkan vahşilerinin işledikleri cinayetler , katliamlar asrın taşlamış vicdanına hiçbir söz söylemedi. Boğazlanan , parçalanan , yakılan kadınların , çocukların, ihtiyarların acı feryatları onları asla incitmedi. İnsanlığın ruhumda hayvanlığın asırlardan beri birikmiş vahşetlerini taşıyan yirminci asrın bu hak ve adalet karikatürü yüzündeki medeniyet peçesini kaldırarak , sırıtan dişleriyle en eski ananevi vahşeti mırıldandı : Yaşama hakkı güçlülerindir. Zayıflar ölmeye mahkûmdur. Evet hayat edebi bir harptir.
Bilimde Tanrı'ya yer olmadığını belirterek dinin, insanın kendi çıkarları için ürettiği bir şey olarak bütün sosyal kötülüklerin kaynağı olduğunu ifade etti.