"Yalnız şuna yanıyorum. 50 sene çalıştım, herkesin gamını, kederini defetmek için her yerde gayret ettim. Kahkahalarla gülmelerine vesile oldum. Fakat beni bütün ömrüm içinde 50 gün güldüremediler, elli gün değil, 50 dakika gülebilmiş olsaydım, kendimi mesut, bahtiyar addedecek, gözü açık ölmeyecektim."
Asım Baba'
"Kim nasıl açıklar bunca mutsuzluğu; nereden bileyim?
Yanıtları başkalarına bırakmak benim gibilerin işi
Sıkı sorular sormak elimden geldiğince, bu benim işim..
Bazen başkalarına
Bazen kendime..."
Fatih Akıcı
4
Gönül ektim aşk ektim, cennet ettim bu yurdu
Bilmedim ki altında bir canavar uyurdu
Bu ne şiddetli bela, kışkırır da kışkırır
Bin yıldır Türk ettiğim topraktan Türk fışkırır
Ezelden bu toprağa oğullar feda ettim
Böyle mi olacaktı oğlumla şehadetim
Vatan gelin kızımın bindiği uysal attı
Bugün aksi delirdi, bizi sırtından attı
Gem vurdum da herhalde mahmuzu zalim bastım
Urganı hem usule, hem de boynuma astım
Kuş tüyü yastığında kuş gibi yatan beyler
Üç kuruş rant uğruna canımı satan beyler
Sefil dünyalık için harca kum katan beyler
Övünün, eseriniz, enkazda yatan beyler
Övünün, eseriniz, ağlıyor vatan beyler
Ayarsız Dergi Sayı 85 Mart 2023
"
Kıymetli Okurumuz Sn. İrem Koca,
Edebiyat ve sanat eserleri sadece ait oldukları çağa ışık tutmazlar. Bazısının öyle güçlüdür ki ışıkları, yıllar hatta asırlar sonra yaşayan insanların ruhuna bir şeyler fısıldayarak, çağının tefsirini yapması için, yollarını aydınlatırlar. Küresel bir salgının her şeyi ve herkesi kuşatıp ufku görünmez kıldığı günümüzde, edebiyat ve sanatın bu misyonunu hakkıyla yerine getirdiğine bir kez daha şahit oluyoruz.
"Bazılarımız şiirlere tutunuyor, bazılarımız şarkılara... Bazılarımız filmlere tutunuyor, bazılarımız kitaplara... Sanırım artık insan, tutunamıyor insana..."