Trabzon’da doğdu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun oldu. İstanbul’da öğretmenlik yapıyor.
Hikâyeleriyle yer aldığı dergiler: İtibar, Post Öykü, Dergâh, Ayasofya Dergisi
Unutmadım kafesi,
ne de alıştım
düzenin kumarbaz ellerine
Taze mezarıyla şairin,
Şehzade başında,hep kıyamda
Yücel ey dağ,
doğur bizi bir kez daha
Buradayım ,burada
Kafesin yıkılışında
Cesur insanlar şafağında.
Hesap edilmemiş öldürücü sözler karşısında insan bir göz kapağı kadar olamıyor. Göze zarar verecek şeyleri fevkalâde ivediliğiyle engellerken göz kapağı,zihnimiz aynı çeviklikte bir duvar öremiyor, set çekemiyor.
Neden? Neden ruh sözler karşısında bu kadar savunmasız.
~denizlere gidelim..
dünya küçük sevgilim, denizlere gidelim
buruşmuş kalbi günlerin denizlere gidelim
ateşe verelim adalet provalarını,
karartılmış delilleri, insanlık tarihini
ellerini ver bana, durma, denizlere gidelim
dünya sağır güzelim, denizlere gidelim
kambur bir dili konuşuyor halk, denizlere gidelim
içinden geçelim anksiyetenin, cinnetin, kundaklanmış gerçeğin
ver bana ellerini, haydi, denizlere gidelim
dünya bize ağyar narçiçeğim, denizlere gidelim
ceplerimizde sancıyan kuş sesleri,
yanımızı boş bırakmayan usanç,
denizlere gidelim
hadron çarpıştırıcısı ve çarpan alnımıza en katı hâli maddenin
bu imaj, çürüten şaşaa, kahırdan taşan öfke bu
ellerini ver bana, hemen, denizlere gidelim
o hayâl değmemiş saf sulara inelim
“görmedi mi o insan, biz onu bir nutfeden yarattık”
yeniden, inan, denizlere gidelim..
İnsan kaybede kaybede tamamlanan bir varlıkmış düşündüğümün aksine. Annemi kaybedince öğrendim. Acı insanı nasıl da bilgeleştiriyormuş, istemeden öğrendim..
Aynur Dilber
Kitapçıya giderken en az aldığım birkaç kitaptan biri şiir kitabı olur ve kitapların aralarından rastgele bir şiir kitabı seçerim. Bu sefer adını daha önce duymadığım bir kadın yazar denk geldi iyi ki de denk geldi kendisi memleketimin insanı çıktı. Memleketim ayağına yatmiyacağım sakin olun!!!
Hep deriz şairler hep erkek hiç kadın yok. Alın size kadın şair ve kendi çağımızda yaşayan genç şairlerden.
Şiirlerinde bazı şiirleri hariç şekilcilik yok. Olması da önemli değil kendi adıma konuşmak gerekirse önemli olan kendimde bir şeyler bulabilmek. Ki buldum bir kaç tanesini buraya ekleyeyim: Yeryüzü Yalnızları(sayfa:28), Cesur İnsanlar Şafağında(sayfa:54)
Bazı kolaya kaçmalar dışında basit yazılmış (ki basit yazmak pek de kolay değil) güzel hikayecikler. Güzel yerlere değindiği gibi güzel olmayan yerlere de değinedurmuş. Birtakım (bence) gereksiz yerlerde pekâlâ kalmış. Övgü kısmına gelirsem: güzel kurgu, yalın dil, öz hikaye.
Not: Mustafa Aplay'a laf etmemek için kendimi zor tutuyorum.