Ayşe Hilal Kalkandelen

Mevlânâ'da Estetik yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
1
Okunma
0
Beğeni
87
Görüntülenme

Hakkında

1968 yılında Ankara'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Erzurum'da yaptı. 1990 yılında Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları-Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. 1994 yılında "Katibi ve Gazelleri" adlı çalışmayla yüksek lisansını tamamladı. 1995 yılında Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Okutman olarak göreve başladı. 2001 yılında " Ali Şir Nevai ve Farsça Divanının İçerik Açısından İncelenmesi" adlı çalışmayla doktora yaptı. 2012 yılında Yrd. Doç,, 2019 yılında Doç. Dr. ünvanını aldı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görevine devam etmektedir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Ankara, 1968

Okurlar

1 okur okudu.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Neva'yı gonca tilep könglüm ağzın etti heves, Eğerçi tapmadı lîkin yanılmadı könglüm..." (Ey Nevâi! Gönlün Hep O Goncayı Diledi, Sevgilinin Duda­ğını İstedi. Gerçi Bu Dileğine Hiçbir Zaman Eremedi Fakat Sevgiliyi Sevmekten de Asla Vazgeçmedi...)
"Yüzün nezâresi de mest ü mahv idi yani, Ki gül çağıda zamânî ayılmadı könglüm..." (Yüzünü Seyredince; Gönlüm öylesine hazla doldu ki, öylesine kendinden geçmişti ki, Gül mevsiminde bile bir an olsun hiç ayılmadı...)
Reklam
"Yüzün hayâli bile vâlih erdi andak kim... Bahâr kelgen ü kitkenni bilmedi könglüm..." (Gönlüm, yüzünün eşsiz hayali ile öylesine şaşkındı ki, öylesine kendinden geçmişti ki, baharın geldiğini ve gittiğini anlayamadı..)
"Bahar boldu vü gül meyli kılmadı könglüm Açıldı gonca ve lîkin açılmadı könglüm...." (Bahar geldi, gönlüm güllere arzu duymadı, Goncalar açıldı, fakat gönlüm hiç açılmadı.)
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
530 syf.
·
Puan vermedi
Alî Şîr Nevâyî, 17 Ramazan 844/9 Şubat 1441’de Herat’ta doğdu. Timur’un torunlarının hizmetine girmekle birlikte Bâbür Şah’ın sarayında da önemli bir mevki sahibi olan Uygur kabilesinden Kiçkine Bahşi’nin oğludur. Anne tarafından dedesi olan Emîr Ebû Saîd Çiçek, Hüseyin Baykara’nın dedesi Baykara Mîrzâ’nın uluğ beyi/beylerbeyi idi. Bu durum, Alî Şîr’in Hüseyin Baykara ile daha çocukluk döneminde tanışıp arkadaş olmalarına, birlikte ders almalarına ve ileriki dönemlerde bir araya gelmelerine sebep olmuştur.  Bu dostlukları ona güç, iktidar, sorumluluk ve korunma sağlamıştır. Kendisi ölene kadarda Baykara ile dostluğu devam etmiştir. Çağatay Dilini, Nevai Dili yapan adam. Hâfız'ın rindlik sevdasını Çağatay Bozkırlarında at koşturarak yaşayan adam.. Şiirinde O vefayı, Sevgiyi, Coşkuyu, Özlemi, Umudu, Umudsuzluğu en derinden okuyanına veren Adam, İyi ki senden sonra Gelmişim Dünyaya, şiirlerini okumak büyük bir lütuf.. Yüreğine Sevgiler... Rahmetle Nevai.. Kitapda Nevai'nin Farsça gazelleri bulunuyor, Gazellerde Hâfız Sirazi gibi olabilme çabası takdire Şayan... Iyi Okumalar
Ali Şir Nevai ve Farsça Gazelleri
Ali Şir Nevai ve Farsça GazelleriAyşe Hilal Kalkandelen · Ankara Okulu Yayınları · 20181 okunma