Olmuyor mu?
Olsun dediğin halde...
Gelmiyor mu?
Gelsindiye inlediğin hâlde...
Gitmiyor mu dizlerin ona
Deli gibi koşmak istediğin hâlde
Gördün mü geceyi bak!
Uyuduğun kadar kısa
Beklediğin kadar
Acıyı en derinde hissettiğin kadar
Sustuğun kadar
Ve kalbindekine gidemediğin kadar uzun..
İyilik güçsüzlükmüş.
Öyle diyor zamane insanları.
Safmış aynı zamanda iyiler,
Kullanıp kullanıp atılmak için yaratılmış bir eşya gibiymişler.
İşine gelince yüksek sözlerle yüzlerine gülmek gerekmiş iyilerin;
Gelmeyince de tükürüp o güldüğün yüze, yerle bir etmeliymişsiin kalplerini.
Öyle yapıyor bu çağın insanları.
Onlar öyle yapıyor diye iyilerde öyle yapmalıymış.
Bunu da bazı arkadaşlar söylüyor.
Zaten herkes birşeyler geveleyip duruyor.
Kötüler ne derse desin sözleri hep havada kalıyor
İyiler sükut edip cevabı Hakka bırakıyor.
İyilik güçsüzlük değildir efendim
Onların gücü inanan kalplerinde, sükut ile bekleyen dillerindedir.
Asıl güçsüzlük nefretin, hırsın, kötü sözün ta kendisidir.
Ayşe ovalı
#edebiyat #kitapalıntıları
Yine ve yine kapak tasarımını sevdiğim bir kitap ile buradayım. Kitabımız şiirler ve denemelerden oluşan bir kitap. Her şiir ve her deneme yazarın anlatımı ile insanlardaki birçok duyguyu harekete geçiriyor. Yazarın okuduğum ilk kitabı ama ben buna rağmen çok sevdim kalemini. Denemeler oldukça güzeldi. Zaten deneme yazmayı da okumayı da çok severim. Şiirler ise oldukça başarılı bir dile sahipti. Yazar hissettirmek istediği tüm duyguları gayet başarılı bir şekilde hissediyordu.
Hüzünlü bir aşk hikayesi, kısa ve etkileyici bir kitapti. Karakterin yalnızlığı, mutsuzluğu yürekten hissedeceksin.
Gizem Ertürk kucuk yaşta kimsesiz kalan bir sekilde icindeki kırıklara ragmen yasamani suruyordu. Başarılı bir meslegi, iyi bir nisanli olan bir genc kızdı gizemli bir adam bir hayalet hayatına girdi hersey değişirdi. Yalnızlık bir insanın hayatına neler yapacağını çarpıcı bir sekilde gösteriyor kitap. Biri cok sevmek kötü birsey mi yoksa sevmemek mi sorusu düşündürüyor insani.
Yazarin yazımı tarzını ve betimlemeleri cok beğendim kitabın içindeki şiirler, alıntılar, mesajlar cok anlamlı ve içtendi. Ebebi bir ask hikayesi kayıp ruh eşleri hüzünlü bir son
Yazarın okuduğum ilk eseriydi, asla son olmayacak.
Konusuna değinmem gerekirse, Gizem adındaki karakterimiz nişanına birkaç gün kala "Hayalet" adında birinden papatya buketi alır. Fazla kafasına takmaz fakat hayalet ona sosyal medya aracılığıyla da ulaşır, çocukluğu hakkındaki her bilgiye sahiptir, Gizem bu durumdan rahatsız olur fakat kim olduğunu da çok merak eder. Fazla bahsetmek istemiyorum, spoiler olmasınn.
Çok akıcıydı, okurken hiçbir zorluk yaşamadım. Kesinlikle okumalısınız, keyifli okumalar dilerimm