Ayşegül Yüksel

Ayşegül YükselSamuel Beckett Tiyatrosu author
Author
9.6/10
19 People
78
Reads
7
Likes
1,562
Views

Ayşegül Yüksel Posts

You can find Ayşegül Yüksel books, Ayşegül Yüksel quotes and quotes, Ayşegül Yüksel authors, Ayşegül Yüksel reviews and reviews on 1000Kitap.
Seni anlıyorum, diyen insanlara “Hissedemediğin, kendini yetersiz gördüğün, hiç bir şeyi anlayamazsın”
Aksi taktirde kendi kendini Manipüle edersin
Beckett tiyatrosunun insanları, yaşamda, gündelik sıradan olayların, özgül bir 'zaman' ve 'uzam'ın getirdiği bedensel gereksinimlerin ötesinde bir anlam arayan kişilerdir. Böylece yaşama düşünsel bir uzaklıktan bakarlar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
Beckett'in insanları, kendilerini başkalarından farklı kılacak bir kimlik sahibi olma arayışı içindedirler. Bu arayışları sonuçsuz kalır. Gerçek bir benlikleri olup olmadığını hiçbir zaman öğrenemeyecekler, çoğunlukla da kimliklerini Tüm Düşenler'in Bayan Rooney'si gibi 'soluk bir leke' olarak niteleyeceklerdir.
Sayfa 117Kitabı okudu
Beckett tiyatrosunun içeriği, genel bağlamda, düşünce ve yazın tarihi boyunca hiç durmadan irdelenmiş sorunlardan oluşmaktadır: benliğin niteliği, dünyanın niteliği, Tanrı'nın niteliği... Beckett'in insanlarının felsefeyle pek bir ilgileri yoktur; yine de insana, dünyaya, Tanrı'ya ilişkin sorular sormayı bir yaşam biçimine dönüştürmüşlerdir.
Sayfa 117Kitabı okudu
İnsanın, bebeklik aşamasında başlayan çaresizliğinden, yaşlanıp da bir türlü ölemeyişine uzanan süre içinde hem acı çekmesi hem de kendisine en yakın olanlara acı çektirmesi, Beckett'in insan varoluşunun anlamsızlığına getirdiği en çarpıcı örneklerden biridir.
Beckett'in söylemek istediği şudur: "Eğer 'var'sak, başkalarının zihninde, onlarla olan ilişkilerimizle ve onlar üstünde yaptığımız etkiyle 'var'ızdır. Ancak yaşamımızın bir aşamasında başkalarının bizi görmediğinin bilincine varırız. Bu durumda varolduğumuzdan nasıl emin olabiliriz?"
Reklam
Godot'yu Beklerken
Heidegger'in 'Geworfenheit' -insanın evrene fırlatılmışlığı- düşüncesi üstüne temellendirilen oyunda Vladimir'in Godot'yu bekleme süreci içinde ortaya koyduğu iki temel düşünsel eylem vardır. İlki insanın 'varoluş'unun bir anlam taşıyıp taşımadığı, insanın 'ben' diyebileceği bir 'öz'e sahip olup olmadığıdır; ikincisiyse insan için 'kurtuluş' olasılığının bulunup bulunmadığıdır.
Beckett tiyatrosunda ölüm yoktur; acı çekme vardır.
Godot'yu Beklerken
Vladimir ve Estragon tek bir insanın bedenine tutsak edilmiş çelişkili özelliklerin parçalanmış biçimidir. Böylece, insanın iç dünyasında yaşadığı çatışmalar, sahnedeki iki somut insanın yaşadığı bir dış çatışmaya dönüşmüştür.
Godot'yu Beklerken
Estragon fiziksel gereksinimleri dışında her şeyi 'hiçleyen' bir tutum içindedir. Godot'yu beklemeye tutsak oluşunun nedeni de Vladimir'den ayrılamayışıdır. Estragon'un seçimi, Godot'yu beklemektense 'intihar etme'leridir. Ancak, ikisinden birinin başarılı olamaması durumunda geride kalanın yalnız kalacağını düşündükleri için, kendilerini asmaya kalkışmazlar.
219 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.