İnsan birisinde bulduğu yanlışları, başka birinde
görmezden gelebiliyor.
Birinden vazgeçme sebebi, diğerinde çabalama ve tutunmaya dönüşebiliyor.
Öyleyse insan birini suçlarken, aslında onun sadece kendi dinamiklerine uymadığını
bilmiyor.
Elenen herkes bir başkasının vazgeçilmezi.
-
"Bir ilişkiyi çözmeye çalışırken, dönüştüğüm kişiyi seviyor muyum diye bakmak, en anlamlı yoldur. Acılarımızı tetiklediyse ve onaramıyorsa o kişi yanlıştır. Sonuçta insan, yarası bitmeyen bir savaştır. Doğru kişi bizde ateşkesi sağlar. Yaramızdan utandırmadığında yuvamızı buluruz."
Ne yaşanmış olursa olsun özlemek de daima sisteme dahildir.
Özlemek hâlâ seviyor olmak değildir.
Özlem ; bir sese, bir kokuya, bir gülüşe, bir dokunmaya dair buruk bir hatıra,
galibi olmayan bir duygusal oyunun kırık oyuncaklarını hatırlamak gibi bir hüzün ama ne olursa olsun sadece bir duygudur.
İçimize çekeriz ve üfleriz gider.
Yeniden geleceğini bilsek de...
-
Olanı biteni anladım, gerçekliği kabul ettim, insan sınırlılıklarının gördüm, her şeye hakim olamayacağımı ve bazı insanların erdem yoksunluğundan bazılarınınsa iyi niyetlerine rağmen becerememesi nedeniyle bana zarar verdiğini gördüm demektir. Ben yoluma devam ediyorum ve bana zarar vereni, beni inciteni geçmişte bırakıyorum diyebilmektir.
Asıl hikâye şarkıyı her zaman doğru çalıp tamamlamak değildi.Asıl hikâye müziği arzuyla ve tutkuyla hissetmek ve yeniden bir başka noktada yakalamaktı. Yani müziği yaşamaktı. Hayatı olduğu gibi…