Fransız ve özellikle Alman bilim insanları,
hastalıklara neden olan mikroplar teorisini ortaya koydular ki bu teori, insanlık tarihinde ilk kez, hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için rasyonel bir zemin sağladı. Sıradan bir Amerikan doktor, hala "mizaçlar" hakkında bir şeyler geveleyip insanlara yüksek dozlarda kalomel verirken küçük bir tıp eliti yeni bilimi öğrenmek için Almanya'ya seyahat ediyordu. Amerika'ya reformist bir coşkuyla döndüler. Almanya'da eğitim almış doktorlar, yerel hayırseverlerin sağladığı fonla 1893'te ilk Amerikan-Alman tarzı tıp okulu olan Johns
Hopkins'i kurdular.
Özellikle ataerkinin kadın bedeni üzerindeki iktidarı, bugün kadınların yaşam tarzı ve giyiminden tutun da kürtaj engellemelerine, çocuk yaşta evliliklerin devam ettirilmesine kadar çeşitli şekillerde hayatlarımıza temas ediyor. Hollywood'da yaşanan tacizlerden Afrika'daki kadın sünnetine, İran'daki başörtüsü meselesinden Afganistan'da kadınların ve kız çocuklarının eğitim hakkının engellenmesine, Grönland'da İnuit kadınlarına zorla uygulanan doğum kontrolünden Türkiye'de ev içi şiddet ve kadın cinayetlerine kadar hala sayısız suç işleniyor.