Barbaros Şansal (d. 10 Temmuz 1957, Ankara), Türk moda tasarımcısı.
1957 yılında Türkiye'nin başkenti Ankara'da Sungur Tekin Şansal ve Güner Eczacıbaşı'nın çocuğu olarak dünyaya gelen Şansal, Şişli Özel Dost İlkokulu, Yeşilköy Halil Vedat Fıratlı Pansiyonlu İlkokulu, Site Koleji, İstanbul Alman Lisesi, İzmir Fatih Koleji, İstanbul Vefa Lisesi, İstanbul Maltepe Lisesi, İstanbul Fenerbahçe Lisesi ve Marmara Üniversitesi İktisadi Ticari İlimler Akademisi İşletme Fakültesi'nde eğitim görmüş, eğitimini Londra'da tamamlamıştır. Modacı kişiliğinin yanında LGBT hakları savunuculuğu ve savaş karşıtı kişiliğiyle bilinir.[1] Habertürk'te "toplu iğne" ve Skytürk'te "çengel iğne " isimli programları yaptı. "3. SINIF HAMUR KAĞIDA MÜREKKEBİ HAYATLAR" isimli bir kitap yazdı. Ayrıca Matthew Frederick ve Alfredo Cabrera adlı yazarların yazdığı "Moda okulunda öğrendiğim 101 şey" isimli kitabı Türkçeye çevirip yayınladı. Marmara üniversitesi ve Ankara Başkent Üniversitesinde "Moda tarihii" dersleri vermektedir.
Başlarken gerçekten iyi bir kitap okuyacağımı düşünmemiştim açıkçası. Belki konu bambaşka olsaydı okumazdım bile. Ama konu bir şekilde siyasetle, toplumla, adaletsizliklerle, var olan çarpık sistemle ilgili olduğu zaman konu beni direkt çekiyor. Hele de toplumumuzun muhteşem linç kültürü ise konu. Gayet güzel anlatmış Barbaros Şansal yaşadıklarını. Bakın ben bunları yaşadım, hepinizin bir gün bunları yaşama ihtimaliniz hep var demiş. Hicivli anlatımını sevdim. O cezaevindeyken o sırada dışarıda yaşanan adaletsizlikleri, hukuksuzlukları yazması ayrı hoşuma gitti. Linç kültürü çok tehlikeli bizim ülkede. Kimin ne zaman ne yapacağını asla bilemiyoruz. Hele bir de sistemin hoşuna gitmeyen bir tarafsanız. Hoş her an herkes sistemin hoşuna gitmeyen taraf olabilir. Bir an meselesi. Senden olmayana olan bu öfke ve nefret hali nasıl düzelir bilemiyorum. Ama sonuç olarak adalet herkese lazım. Amasız fakatsız...
Çok karmaşık, çok ama çok gizli kapaklı bir anlatım dili söz konusu. Ayrıca yerli yersiz bir o kadar da betimleme mevcut. Ben bir şey anlamadım. Beş puanı da kendi idrak çabama verdim, yarıda bırakmama mücadelemi onurlandırmak için.