Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Baymirza Hayit

8.7/10
9 Kişi
30
Okunma
3
Beğeni
707
Görüntülenme

Hakkında

Baymirza Hayit, Özbekistan'ın Fergana vadisi, Namangan vilayetinin, Yargorgan köyünde 17 Aralık 1917'de doğdu. Annesinin adı Rabiya, babasının adı Hayit Mirza Mahmutmirzaoğlu'dur. Dokuz çocuklu çiftçi bir ailenin çocuğu olan Baymirza Hayit Özbek Türkleri'nden olup, çocukluk yılları hayatında derin akisler bırakacak olan Sovyet kızılordu milislerinin kanlı eylemleriyle doludur. Sovyet hakimiyetinin tam olarak sağlanamadığı 1923'lü yıllarda Baymirza'nın ilk eğitim hayatı mahalle mektebinde din eğitimiyle başlar. Bir yıl sonra Cedit Mektebine yazılan Hayit, Okulun dördüncü sınıfından Namangan Vilayeti Talim Terbiye Teknikleri Okuluna geçir. Yazmaya ve okumaya son derece meraklı olan Hayit ilk yazılarını okulun duvar gazetesi olan"Bizim Fikir"de neşreder. Okuldaki müsamere ve şiir günlerinde dikkatleri üzerine çeken Hayit, kısa bir süre sonra Türkistan yeraltı milliyetçi aydınlarından olan Süleyman Çolpan, Gafur Gulam, Safizade ve Refik mümin'lerle tanışıp, Çolpan'ın özel alakasına mazhar olur. Ceditçi ve Türkbirlikçi aydınların, toplandığı Çınaraltı kahve muhitinde Usta-Çırak usulüne göre Hayit edebiyat ve Musiki sohbetlerine katılır. Çınaraltı muhiti, Hayit'in daha sonraki yıllarını manalandıracak olan tarih ve millet şuuru almasının yanında yol, yordam, usûl, erkân öğreten ikinci bir okul vazifesini görmüştür. 1933 yılı genç Hayit'in hayatında bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu yıllar Stalin'in harekete geçip son geride kalan Türkbirlikçi kişi ve odakları temizleme hareketinin adı olduğu yıllardır. Halk düşmanı suçlamasıyla, gerçekten geride kalmış bütün aydınlar temizlenmiştir. 1943'te yüksek okul imtihanını kazanan Hayit önce Andican vilayeti Sulama (Ziraat) Okuluna, ardından Hokand vilâyetinde Tıp Fakültesine girerse de, ruhunun bir türlü ısınamadığı bu okulu da bırakıp, Türkistan Sovyet Muhtar Cumhuriyeti'nin 1920-1921 yılları arasında Savunma Bakanlığı yapmış Ustubayev vasıtasıyla "Taşkent Üniversitesi'nin Tarih Fakültesi'ne kaydolur. Fakülte sekreterliğinden Baymirza Hayitoviç Mahmudov olarak düzenlenmiş ilk talebelik kimlik kartını alır. Hayit bu Rus mantıklı ismin yarısından, önce 1939'da girmiş olduğu Kızılordu'daki askerlik hizmetinde (Baymirza Hayitov), geri kalanından da 1942'de Türkistan lejyonuna katıldığında kurtulacaktır. Hayit için Taşkent Üniversitesinde, Tarih bölümünden 1937'de mezun olur. Okul yılları boyunca, yaz tatillerinde kolhozlarda çalışırken, Stalin diktasının en acı örnekleriyle karşılaşarak hayata hazırlanmaktadır. Hayit'in yetişmesinde önemli rolleri olan Özbekistan Milli İttihat Partisi Başkanı Feyzullah Hocayev, Özbekistan Komünist Partisi Sekreteri Ekmel İkram, büyük şairlerden Abdülraif Fıtrat ve Süleyman Çolpan gibi tanınmış simalar ve öğretmenler tamamen temizlenmiş, fakat bu defa da okullarda eğitim verecek öğretmen kalmamıştır. Sovyet hükümeti yüksek okullarda okuyan öğrencilerin hızlandırılmış eğitime tabi tutup nizami eğitim enstitüsü'nde üç aylık kurs sonunda öğretmen olarak görevlendirmektedir. Bu yoldan Enstitü'yü başarıyla bitiren Hayit, önce Turokargan rayununda, ardından Sir-Derya buyunda Camacoy ve Sayram köy okullarında öğretmenlik yapıp ardından Rayun(Kaza) maarif müdürlüğüne tayin edilir. Bu arada Taşkent'e gidip üniversitedeki imtihanlarına girmektedir. 30 Ekim 1939'da yüksek dereceyle Taşkent Üniversitesini bitirdiğinde, Hayit'i 2. Dünya harbi cephesine çağıracak celp kağıdının gelmesine çok fazla bir zaman kalmamıştır. NKVD'nin gözdağı vermek için tutuklanmalara başlaması üzerine, Lenin'in karısı Nadya Krupskaya'ya mektup yazması bir şeyi değiştirmeyecek ve hemen ardından askere çağrılacaktır. Cepheye gitmeden on beş gün önce annesinin ısrarıyla Tohtahan adında bir kızla evlenen Hayit, bir daha eşini göremediği gib, ondan olan çocuğunu da tam elli iki yıl sonra görebileceği uzun bir maceralı yola çıkacaktır. 1939'un 23 Aralık'ında Namangan'dan yola çıkan Hayit, okul tatillerinde Sovyet sistemine göre askerlik eğitimi almış olduğundan Kızılordu'ya Teğmen rütbesiyle katılarak, Polonya cephesinde Çijov şehrine gelir. Savaş içinde Tankçı sınıfı kursuna tabi tutularak Polonya cephesinde Tankçı sınıfı kursuna tabi tutularak, Polonya cephesinde savaşa katılır. Almanlarla yapılan savaş esnasında Beyaz Rusya'nın Slutsk şehri yakınlarında (1941'de) Almanlara esir düşer. Alman esir kamplarında uzun ve son derece ağır şartlar altında ölümü beklediği günlerde, Türkistan'ın Türkçülerinden olup 1920'lerde Rusya'dan kaçıp, Paris'e yerleşen Mustafa Çokay'ın yardımıyla kamplardan kurtulur. Almanların ,Ruslara karşı kurduğu Türkistan lejyonunda görev alan Hayit, Almanların teslim olmasıyla, müttefik kuvvetlerin Stalin'le anlaşmaları gereği birkaç kere daha ölümden kıl payı kurtularak, savaş sonrası Almanya'ya yerleşir. 1947'de Münster/ Westfalen Üniversitesinin Felsefe Fakültesine yazılan Hayit, bundan böyle hayatını vakfedeceği Sovyet araştırmalarıyla, Sovyetler Birliği içindeki Türk halklarının siyasi, tarihi ve dini meseleleri üzerine çalışmaya başlayacaktır. 1950'de parlak bir dereceyle, hazırlanmış olduğu Türkistan (Hokand ve Alaş urdu) Milli hükümetleri" adlı teziyle Felsefe doktoru ünvanını kazanır. 1950'de Alman Ruth hanımla evlenen Hayit'in bu evlilikten Ertay ve Mirza adında iki oğlu, Dilber adında bir kızı ayrıca Özbekistan 'da evlendiği ilk eşinden olma Bekmirza adında bir oğlu vardır.
Unvan:
Tarihçi-Prof. Dr.
Doğum:
Rus Türkistanı, 17 Aralık 1917

Okurlar

3 okur beğendi.
30 okur okudu.
29 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kafese kapatılan bülbüller bizim millî şairlerimizdi. Bunlara kafes içinde kızıl gül vermek istemişlerdi. Şairlerimiz kızıl gülü kafeste değil serbest halde istediler. Fakat buna imkân bulamadılar. Kafes içinde boğuldular, öldüler...
Sayfa 51
Türkistanda öldürülen milli şairler fâciası yalnız Rusya hakimiyeti dışında olan memleketlerde değil, bilhassa Türk dünyasında da bilinmeyen ve bugüne kadar araştırılmamış hâdiseler arasındadır.
Sayfa 5
Reklam
Cumabay'ın öz yurdu zulüm altında olmasına rağmen, o Türkiye Türklerinin de başına gelmiş felâketlerle dertlenmekte. 16.03.1920 de İstanbul işgal edildikten sonra, şair sabredemiyor ve "Alişdagi Bayrıma (Uzaktaki Kardaşıma)" adlı 12 beyitlik şiir ile Tanrıya hitabediyor: "Alısda avır azap çekken bavrım (Uzakta azap çekmekte olan kardaşım) Kuvangan beyçeçekdey kepgen bavrım (Solmuş lâle hâlinde olan kardaşım) Kamagan kalın cavdın ortasında (Her taraftan kendini muhasara eden kalın düşmanın ortasında) Köl kılıb közdin casın tökken bavrım (Göz yaşlarını göl gibi düken kardaşım)" . . ..
Sayfa 48
Abdul Rauf Fitret _ Kim Deyey Seni
Appağım Allah saklasun seni Felâketlerden muhafaza etsin seni Sen cihanın en nazlısı sen O (Allah) kaygulara salmasun seni. Kıp-kızıl gülüm, yap-yaruk ayım, Gitme dur, biraz göreyim seni, Dertli canımın ilâcı sen mi? Ezilmiş gönlümün padişahı sen mi? . . ..
Sayfa 18
Kozgalış(isyan)
Köz yaşı kökde, Köz yaşı... Köz yaşı... Köz yaşı... Ol uluğ kökde.
Sayfa 41
Türkiye ve Orta Asya
(Değerli arkadaşlar, okuduğum kitaplardan faydalı ve okunmaya değer bulduklarımı konularına göre ayırarak seriler halinde sizinle paylaşmak istedim. Kitapların değerlendirmesi tamamen kendi fikrime göredir, katı sağlamak isteyen olursa bana iletebilir; zira eklerken atladığım, görmediğim veya henüz okumadığım güzel kitaplar olabilir. İyi okumalar dilerim!)
Afganistan'da Bir Jöntürk
Afganistan'da Bir Jöntürk
Kazakistan'da Siyasi Modernleşmenin Kökenleri 1822-1920
Kazakistan'da Siyasi Modernleşmenin Kökenleri 1822-1920
(#30720895)
Yolum ve Gayem - Uygur Türkleri ve Çin Meselesi
Yolum ve Gayem - Uygur Türkleri ve Çin Meselesi
(#29797539)
Kudüs'teki Orta Asyalı ve Hintli Sufi Hacılar
Kudüs'teki Orta Asyalı ve Hintli Sufi Hacılar
Orta Asya'da Siyaset ve Toplum
Orta Asya'da Siyaset ve Toplum
Afganistan ve Dostum
Afganistan ve Dostum
Kazakistan'ın Efsanevi Lideri Nazarbayev
Kazakistan'ın Efsanevi Lideri Nazarbayev
Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve Kurumlar
Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde Siyasal Hayat ve Kurumlar
(#29670570)
Mustafa Çokay
Mustafa Çokay
(#27954357)
Türkistan Devletlerinin Milli Mücadeleleri Tarihi
Türkistan Devletlerinin Milli Mücadeleleri Tarihi
Güneşin Ayaklarındaki Ülke Tacikistan
Güneşin Ayaklarındaki Ülke Tacikistan
Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi
Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi
(#27642889)

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
52 syf.
10/10 puan verdi
Türkistanda öldürülen Türk şairleri... Çok acı.. Bizim bilmediğimiz, unuttuğumuz insanlar. Tek suçları milletini savunmak, aydınlatmak, uyandırmak adına milliyetçi yaklaşımda bulunmaları. Şehitlerimiz için yapabileceğimiz tek şey; onların bizlere bıraktığı mirası korumak, unutmamak ve insanlara duyurmak. Dedemin kitaplığında bulduğum bir kitaptı. Bu kitabı okuma fırsatı bulduğum için çok şanslıyım. Umarım herkes okuma imkanına erişir. İyi okumalar.
Türkistanda Öldürülen Türk Şairleri
Türkistanda Öldürülen Türk ŞairleriBaymirza Hayit · Kardeş Matbaası · 19718 okunma
437 syf.
·
Puan vermedi
Türkistan" (ترکستان-Түркістан-Τουρκεστάν) yakın zamana dek her yönden istila ve işgal altındaki anayurdumuzun adıdır. Farsça "Türk Ülkesi", "Türklerin Yeri" anlamına gelen bu kavramın modern Türkçedeki ifadesi belki "Türkeli" olabilir. Bugün Türkistan'ın yalnızca batısı hürriyetini elde edebilmiştir, o da
Türkistan Rusya ile Çin Arasında
Türkistan Rusya ile Çin ArasındaBaymirza Hayit · Otağ Yayınları · 19754 okunma