“Anne, karşıya taşınanlardan haberin var mı?”
“Evet, öğlene doğru geldiler,” deyip birkaç saniye duraksadı. “Zavallılar pek yoruldular. Gidip yardım edeyim dedim ama nerdeee! Sırtımdaki ağrı bıçak gibi saplanıyor mübarek…”
Kadıncağız arada kendi meramını da dile getirmişti getirmesine ama nerde bende bunu anlayacak kapasite. “Sırtımdaki ağrı bıçak gibi saplanıyor.” demişti. Oralı bile olmadım.
Birkaç dakikalık bir aranın ardından gözlemlerime devam etmek için tekrar bakışlarımı karşı balkona çevirdiğim sırada listemin en üst sırasını altüst eden güzeller güzeli Aslı’yı da ilk defa görmüş oldum. Saniyeler içerisinde hangi ara konuşlandı oraya? Anlayamadım. Öylece oturmuş, dirseklerini balkonun beyaz mermerine yerleştirilmiş, ellerini çenesine dayamış, sokaktan gelen geçenleri gözlemliyor, ortamı tanımaya çalışıyordu. Bazen de bakışlarını gökyüzüne odaklıyor, sahilden gelen martıların alçak uçuşlarını, özgürlüğünü özleyen bir kafes kuşu gibi umutla ve heyecanla seyrediyordu.
Böyle bir güzellik karşısında şaşkınlığımı gizleyememiştim. O an için hareket edebilecek bir titremelik kabiliyetim dahi kalmamıştı. Bakışlarım pürdikkat ona odaklanmıştı. Başımı bir kez sağa sola çevirsem, birkaç saniye israf olacakmış gibi geliyordu şaşkın aklıma. Nihayet o da fark edebildi hülyalara kapılan bu benliği. Kurşuni gözlerle atmış olduğu meraklı bir bakış dengemi altüst etmeye yetti. O nasıl bir bakıştı öyle! Hâlâ tarif etmeye kelimeler bulamıyorum. İçimdeki edebiyat buna yetersiz kalıyor.
#bayramrecber #ayrılıkdasevdadandır #okuyorum #kitapalıntısı
bayram yiğit recber
Rüzgar babasının işi nedeniyle Hanzadeler sokağına taşınır ve mahalleli onu o da mahalleliyi sever. Bir gün balkonda gördüğü bir kızdan hoşlanır. Kızın adı Aslı'dır. Aslı'nın sınıf arkadaşı olması da ayrı bir güzel olaydır. Ama bir şey vardır Aslı yürüme engellidir, ama bu onların aşkına engel değildir. Rüzgar'ın annesi bu aşkı öğrenir ve asla bunu kabul etmez ve onları ayırmak için elinden geleni yapar.
Acaba annesi onları ayırabilecek mi?
Aslı ve Rüzgar tüm engellere rağmen kavuşacaklar mı?
Bu güzel sözü sizden önce yazar #BayramRecber beye ve Gonca Çolak cana çok teşekkür ederim.
@kutluyayinevi
Bayram Recber
Zeynep,üvey babası tarafından tacize uğradığı bir gece evden kaçıp,yufka yürekli,Allahtan korkan Kemal Bey e sığınır.O günden sonra Kemal Bey i baba bilir ve dar anında hep yanında olur.Birgun babasının kanser hastası olduğunu öğrenir ve tum önceliği babası olur.Babasını iyileştirmek için çırpınan Zeynep in yolu, altarnetif tıp ile ilgili bir kitabı ararken Deniz ile kesişir.
Deniz de Zeynep ilk gördüğü anda cok etkilenir.Kısa süre önce talihsiz bir nişanlılık dönemi yaşayan Deniz de o şehre,yaşadığı olumsuz olaylardan dolayı kaçıp gelmişti.Geçmişi unutmak icin yeni yerleştiği şehri tanımak ve kafa dağıtmak icin bolca gezen Deniz in karşısına o gün Zeynep in çıkmasını okurken bolca sorguladım
Zeynep in yokluğu hayatının her anını dolduran Deniz in,günden güne erimesine sahit olmak,okurken beni çok üzdü
Deniz in yürek ikizimsin dedigi,okyanus renginde ki gözlere sahip olan Zeynep ile sonsuz mutluluğu yakalayabilecekler mi diye eseri soluksuz okudum arkadaşlar
Kemal Aral gibi adam gibi adamlar bu dünyaya cok az geliyor
Kitabı okurken Kemal Aral ın bencil,merhametsiz,vurdumduymaz evlatlarına cok sinirlendim
Bazen can bağı,kan bağından daha kuvvetli ve kıymetli olduğunu bu eseri okuduktan sonra daha iyi anladım
Zeynep ten
aldığı cevapla tum umutları küle dönen Deniz,o günden sonra ne yaptı?
Cevaplar kitapta #okuyun #öğrenin derim
Hayatın içinden #gerçekhayat hikayesinden kurgulanan bu eseri kaleme alan yazarımızın kalemiyle iyi ki tanışmışım dediğim #adanmış eserini ısrarla #tavsiyeediyorum
✔Ben bu kitabı kelimelere nasıl dökeceğim bilmiyorum. O kadar duygu yüklü bir kitaptı ki kalbimin yarısını bıraktım. Kitap hakkında ne anlatsam eksik kalacakmış gibi. Bu kadar merak ettirenin ardına da kitaptan bahsetmeden olmaz değil mi?
✔Rüzgar. A harfinde şapka olmadığı için Şapkasız olan Rüzgar. Birgün Rüzgar balkonda otururken Aslı'yı fark