Bildiğim çok önemli bir şey var ki en büyük pişmanlıklar yaşanan şeylerden değil, aksine yaşanmamışlıklardan kaynaklanır, çünkü geçen zamanı asla geri alamayız.
Kıskanmak ve maçoluk dışında bir özelliği olmayan ve malesef ki bunları kişiliğinin temeline yerleştiren ve ne kadar kabaysa kendini o kadar adam sanan o kadar çok kişi var ki sokakta.
Ne komiktir “tüm sevdiklerinle birlikte” diye başlayan cümleler.
Oysa mümkün değildir insanın tüm sevdikleriyle birlikte olması, çünkü bir kısmı ne denli sevildiğini bile bilmez. O, sizin tüm sevdiklerinizin arasındadır ama siz onun sevdiklerinden biri değilsinizdir.
Bir kısmı bunu bilir, fakat her zaman yanımızda olmayacaklardır, çünkü onların hep bir bahanesi vardır.
Kimi şehir dışında ya da yurtdışındadır, ne kadar özleseniz de birbirinizi, görüşemezsiniz, ancak yazdıklarınızla özlem gidermeye çalışırsınız.
Bazılarıyla hayat telaşı yüzünden görüşemezsiniz; telefonlarda, e-postalarda hep “ en kısa sürede görüşelim” denir ama o en kısa süre gelmez hiçbir zaman...
En çok acıtan ise , çoktan göçüp gitmiş olanlardır bu dünyadan, ne kadar çok sevseniz de geri getiremezsiniz onları...
Çok sorulan, Mahfuz'daki tüm müziklerin sıralı olarak yer aldığı listeye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Keyifli dinlemeler🎶
open.spotify.com/playlist/46zIOE...
Herkese merhaba, ocak ayının ilk kitabıydı Mahfuz. Kelime anlamı saklı, gizlenmiş olan.
Kitabın teması, günümüz kadınlarının iş hayatı ve sosyal hayatta karsılastığı istismar ve zorluklar. Bunun yanında insanı iyileştiren en önemli olgu sevgi.
.
Kitabın konusundan bahsedersek Ada, genç, müzikle ilgilenen, üniversiteyi yeni bitirmiş ana karakterimiz. Ege onun dostu ve sırlarını paylastıgı tek kişi. Bir gün aşık olduğu kişi tarafından istismara uğrayan Ada, Ege’nin desteği ile tekrar ayağa kalkar ve hayallerini gerçekleştirmeye ilk Paris’e gidip aşçılık eğitimi alarak başlarlar. Sonrası oldukça romantik ilerliyor. Fakat bu bir aşk hikayesi değil kesinlikle. Beklenmedik bir son yazmış Begüm Çakır bir parça duygulandım.
Yaklaşık 400 sayfa fakat büyük puntolu olduğundan kolay okunuyor. Kitapta bize sanatsal bilgilerle süslenmiş minik bir Paris turu sunuluyor ayrıca.
Benim için keyifli bir okuma oldu. Bu türü seven arkadaşlarıma tavsiye ederim. Mutlu haftalar
Okurken elinizden bırakamadan bir çırpıda okuduğunuz, okuduktan sonra ise aklınızdan çıkmayacak kitaplardan...
Okuyun, tavsiye edin, okutturun :)
Romanda Ada ile bağ kurup kahramanımız ile yaşadığı olayları adeta siz de onunla birlikte yaşıyorsunuz. Kitabın sonuna geldiğinizde ise bittiğine inanamayarak tekrar okuyorsunuz.
Gerçekten çok, çok güzel bir kitap...
Bugün size Fransız sokaklarından tutunda, restorantlarından Eyfel Kulesi'ne, yemeklerinden müziklerine kadar Fransız rüzgarı esen bir romanla geldim.Kitabın kalın olması gözünüzü korkutmasın. Puntosunun büyük olmasının yanınsa akıcılığıyla da kendini okutturan bir kitap.Ada isimli kızımızın Türkiye'de ve Fransa'da yaşadığı iyi kötü tüm anıları içeren -ki bazı bölümlerde gözüm dolduğu gibi bazı bölümlerde tebessüm ettim- bu kitap bölüm bölüm zamanlar arası geçişe de sahip.Bu arada karakterlerden olan Kaan'ı bende çok sevmiş olabilirim:) Kitabın sonunda yazarın sonsözüne de katılmamak mümkün değil; çünkü hakikaten o son ne sondu öyle.. Biz bu kitabı @zezeslibrary moderatörlüğünde okuduk. Eşlik eden herkese teşekkür ediyor; sevgili @mahfuzkitap yazarımıza yazın hayatında başarılar diliyorum. 'Roman akıcı olsun ve benide bağlasın istiyorum' diye arananlara tavsiyemdir @digayayinevi Matmazelle birlikte sevgiyle, dostça ve hoşça kalın :)