Behice Boran

Türkiye ve Sosyalizm Sorunları yazarı
Yazar
Çevirmen
9.0/10
3 Kişi
35
Okunma
53
Beğeni
4.015
Görüntülenme

Behice Boran Sözleri ve Alıntıları

Behice Boran sözleri ve alıntılarını, Behice Boran kitap alıntılarını, Behice Boran en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çocuğun günden güne büyüyor ve sen bundan bihabersin
Oğlan eskisi gibi uslu değil şimdi. Sokakta ve vapurda hiç uslu durmuyormuş. Büyüdü de zaten. Artık tamamiyle ve kontrollü olarak -yani kendi kendini kontrol ederek mükemmel yürüyüp koşabiliyor. Evet koşuyor. Evde de derviş gibi dönerek ve el çırparak şarkı söylüyor ve dans ediyor. Kavrayış ve sezişleri de kuvvetlendi. Mesela sizin duruşma sırasında çekilen resmin arka tarafındaki kapıdan görünen ve eli yanağında olan subayı bile farketmiş, parmağı ile göstererek elini yanağına getirip bize gösterdi, geçen gün, birdenbire. Geçen mektuplardan birinde de yazdığım gibi son ördüğün kazak oğlana müthiş dar geldi. Bunu zaten gönderdiğim resimlerde de göreceksin. Başka şirinlikleri de var ama saymakla bitmez.
Hep sonradan, sonradan...
Boran, 1950 Ekim'inde cezaevinde tuttuğu günlükte şöyle diyor: "Mevsim değişti, yazı arkada bıraktık... Akşamüzeri herkes üşüyerek içeri çekilmiş, ben yalnızlıktan istifade için bahçeye açılan kapının ağzında, taş merdivenlerin başında otura kalmıştım. Gök kurşun rengi idi, avlunun irili ufaklı taşları üzerinde kavrulmuş akasya yaprakları uçuşuyordu. Zamanın akıp gittiği israf olduğu hissi içeri gireli büsbütün kuvvetlendi. Günler boşa geçiyor, yazık oluyor hissi var içimde. " Hapishanenin taş merdivenlerinde oturup günlerim boşa geçiyor diyen bu kadın o tarihlerde Türkiye'de sosyoloji biliminde bir zirve ve kurucuydu. Çalışmalarıyla en verimli dönemindeydi. Tam o tarihlerde görüşleri uluslararası sosyoloji topluluğunda tartışılıyordu. Eşine yazdığı mektupta "benim iki sene evvel Amerika'da neşrettiğim makale bir hayli muvaffakiyet kazanmış. Sosyoloji nazariyesi derslerinde okunması mecburi tutulan bibliyografyaya dahil ediliyormuş. Halbuki benim bu sahada da söyleyecek sözüm var" diyor. Ama kendisi hapishanenin taş merdivenlerinde oturmuş: "Hayat gün be gün yaşanırken uzun vadeli gaye ve manalar insanı tatmine kâfi gelmiyor. İnsan daha gözle görülen, elle tutulan belirtiler görmek istiyor" diye yazıyordu.
Reklam
Bunu söylemek de acı duymak da
Bayramda hapisanenin de kendine göre bir hazırlığı ve telaşı oldu. İki gün önceden çamaşır ve yıkanma faslı başladı. Arife günü de tahtalar -buranın tabiriyle- paspaslandı. Bayram sabahı, daha ortalık zifiri karanlık iken, saat belki beşe gelmeden, biz ikimizden mada herkes ayaktaydı. Muvakkar bir hayli sert söylendi. "Bayramsa, bayram, misafir geleceği yok, bir yere gideceğimiz yok. .. Erkenden kalkıpta ne olacak?"
Sayfa 113 - 7 Ekim 1950, CumartesiKitabı okudu
Behice Boran'ı onun ağzından tanıyınız:
Bütün hayatımda kendim için ne bir kariyer, ne mevki, ne para, ne maddi rahatlık ve refah beklemedim. Halbuki bütün bunları bekleyebilir ve elde edebilirdim. Rahatlık, gezme tozma kısacası "mesut olmak" hiçbir zaman bana bir gaye olarak görünmedi, hayatı bu [ ... ] içinde düşünmedim ve böyle düşünenlere -ki ekseriyettir- daima biraz şaşmaktan da kendimi alamadım. Fakat kendim için hayatta bir şey bekledim: sıcak, müşfik, anlayışlı bir evlilik hayatı, çatışmaların, geçimsizliklerin mevcut olmadığı, ahenkli bir hususi hayat.
Sayfa 138Kitabı okudu
İnsan umuda sarılıyor en zor zamanında
Nevzadın eski yazlık gri pantolonunu bana göre yapsan. İki yandan düğmeli olsun. Yalnız yanımda mezüre olmadığı için ölçüleri veremiyeceğim . Onun da bir çaresine bakar ileride bildiririm . Hüküm giyersek kışın hapisanede sıcak tutar, rahat olur. Çıkarsak, evde de iş yaparken yine çok işe yarar.
Ne sağcıyız ne solcuyuz teranesinin bir anlamı yoktur. Bir amacı vardır “sağcılığı maskelemek.”Kişinin bir ideolojiye sahip olduğunun farkında olmaması bu gerçeği değiştirmez.
Reklam
58 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.