...
Ben
Ben
Ben
Kızgın bir volkan gibi içten içe yanan ben
Şimdi yatmaktayım bu sessiz diyarda
Sense bakmaktasın bana
O gölgeler diyarında
Güneşle evliliğim bitmekte
Yok olmakta yeryüzü ve silinmekte gençliğim
Sen
Sen
Sen
Kor ateşlerden çekip alırken beni
Ben nereden bilecektim ellerinle eştiğin bu yeri
ACI ve ARMONİSİ
Kumlarla kaplanmış bir keder ağı
Ve henüz yeni kurumuş şakağı
Baharı yeni geçmiş belli, belirsiz, belki
Kavrulur güneş bu ‘gün denizinde’
Ruhun merdiveni kaç basamaktır?
Ben bu geçmiş diyarlar çölünün içindeyken
Neden seçmek zor seni, nasıl da yorulmuş kollarım
Yolun başı fakat hatırımda değil artık hayalin
Ne kadar da çok
DEMİRDEN ERİYEN
Yüreğim tutuştu ve ilk kıvılcım döküldü yerlere
Kimse dile getiremez çünkü içi köz ateş
Kimse de ulaşamaz ruhum bir kafes
Kurak ve tarihten yoksun bu ‘’kıvılcım’’
Tarih bir yoksul rüya ve öykünen bu nehir durgun
Derin bir okyanus önümde fakat ben doygunum deryalara
Yarınsa sıcak, kavruk bu günün her yanı paslı
Demir sıcak,