Bernardine Evaristo, bu kitabıyla 2019’da Booker Ödülü’nü kazanmış ve ödülü alan ilk siyah kadın olarak tarihe geçmiştir. Kitabında, çoğunluğu siyah kadınlardan oluşan on iki kadının hikayesini anlatmış Evaristo. Kadınların her birinin hikayesi farklı ama bu hikayeler bir şekilde birbirine bağlanmış. Önceki hikayede anlatılan bir kadın başka bir hikayede tekrar karşımıza çıkabiliyor. Bazen bu sadece bir karşılaşma olurken bazen daha büyük bir yere sahip olabiliyor. Etnik köken, din, cinsel kimlik açısından farklı kadınlar. Hepsinin geçmişi, yaşadıkları, yaşayamadıkları, travmaları, acıları farklı. Ama hikayelerin okura hissettirdiği gerçeklik çok güzel. Kahramanların gücü, direnişi çok güzel.
Yazar kitabını yazarken farklı bir teknik kullanmış. Büyük harf kullanmamış sadece özel isimleri büyük harf ile yazmış. Nokta, virgül kullanmamış. Dil yalın, süslü betimlemeler, ağdalı bir dil yok.
Kitapta feministler, lezbiyenler, kendini bir cinsiyete ait hissetmeyenler var. Bu konularda hassas düşüncelere sahipseniz okumaktan zevk almayabilirsiniz. Ama benim çok severek, beğenerek okuduğum bir kitap oldu. Çünkü hikayeler, bu hikayelerin tüm yalınlığı ile anlatımı benim açımdan çok güzeldi.
