“vatan ne toprak
ne de ev değilse
benim oğlum
niye öldü
söyleyin
neden öldü
oğullarımız
göğsünde gizlediği
madalyayı çıkardı
titreyen elleriyle
bakın işte
adı yazıyor burda
kahraman oğlumun
vatanı uğruna
şehit düşen yavrumun”
“Unutmuştu
yalnızca toprak bağışlayabilir sarıp sarmalar
koruyup kollardı
süt veren
besleyip büyüten
bağrına basan
bir ana
nasıl avutursa
göğsünde yavrusunu
avuturdu toprak kendini anlamayanı bile”
“Bir yüktür toprak.
vatan ne tek başına toprak ne de evdir,
birinin terini akıttığı yer
ya da ateşin karşısında aciz kalan ev değildir.
Ne de boyun eğdiği yerdir bunlar değildir insanın vatan dediği."
“Nesnel gerçekliği, çabucak, sağlıklı kavrama gücümüz olsay dı, ne güzel olurdu. Kimse, kimseyi kandıramazdı. Güzelce yaşar giderdik. Ama nesnel gerçekliği kavrama uzun, acılı, kanlı bir serüven. İşte şu yaşadığımız dünya.”