Bu yaşananlar bana oldukça ilginç geliyor. Sizce de tuhaf değil mi, iki insanın yeniden sağlıklı bir ilişkiye sahip olabilmeleri için bir süre yalnız başlarına kalmaları gerekiyor. Bu ayrılığın fiziksel olması gerekmiyor, nitekim biz de hiç ayrı yaşamadık. Fakat tekrar birleşmeden önce, duygusal anlamda birbirlerinden uzaklaşmaları gerekiyor. Bence değişim, eşlerden her ikisi de bunu istemediği sürece olası değildir.
"emin değilim, çünkü kendimi pek sevilmeye değer bulmuyorum" diye cevapladı.
"Seni seven başkaları var mı?"
"Evet, beni seven bazı insanlar var."
"Peki Andrew hayatını anlamlı kılan tek insan mı?"
Düşündü ve "hayır" dedi.
"Yaşamak için ona ihtiyacın var mı?"
İnsanlar kim olduklarına yönelik düşünceleri oluşana,yaralarını iyileştirene ve korkularıyla ilgilenene kadar,kendilerini bütünüyle sevgiye vermek için psikolojik olarak özgür değillerdir.
Önemli olanın sevmek değil, güzel sevebilmek olduğunu biliyordum. Bu kitaptan da sağlıklı ilişkiler için sağlıklı sevginin önemini öğrenmiş oldum.
Sürekli olarak sevginin önemine vurgu yaparız, sevgi pıtırcıkları oluruz ama sevginin nitelikleri hususuna hiç kafa yormayız. İkili ilişkileri kuşatan enerjiye sevgi deriz, bağımlılık olabileceğini akla getirmeyiz.
Brenda Schaeffer vaka örnekleriyle birlikte sağlıklı sevgi ile bağımlı sevgiyi ayırabilme farkındalığı sağlarken, sevgiyi dönüştürebilme yöntemlerini de gösteriyor.
Severek okuduğum faydalı bir çalışma.
İlişkinizde sağlıklı bir sevgiye mı sahipsiniz? Yoksa bağımlı bir sevgiye mi?
Hadi gelin hep beraber bakalım:
Kitabımıza göre,
Bağımlı sevginin özellikleri:
1. Kendilerini tükenmiş hissederler.
2. Benlik sınırları net değildir.
3. Sado-mazoşist davranışlar sergilerler.
4. Olayları akışına bırakmaktan korkarlar.
5. Riskten, değişiklikten,
Kendimizi sorgulamak ve yaşadığımız sevginin olgunluğunu değerlendirmek için güzel bir kitap. Özellikle bağımlı mı seviyorsunuz, yoksa olgun bir sevgi mi yaşıyorsunuz sorularına net yanıt alabiliyorsunuz.