"Bu hayatta canımız yanacak diye düşünürsek yaşayamayız, nefes dahi alamayız. Bazen hayal kırıklıklarımız olacak bazen mutluluk kapıyı tıklatacak. Önemli olan bizim de kendimize ve bizi sevenlere o kapıyı açık tutarak bir şans vermemiz."
Sevgili Buket Sivri’nin kaleminden dolu dolu bir roman; Güz Basamakları…
Gözlerinizi kapatın… Geçmişinize, doğup büyüdüğünüz sokağa, bahçelere uzanın. Bir fotoğraf oluşacaktır belleğinizde. İşte ben bunu kapağını açıp ilk sayfasını okuduğumda elimden tutup içine çekiveren bir romanla yaşadım; Güz Basamakları’yla…
“Bak kızım, evet, bir anne
İnsanlar unuttuklarını sandıkları halde aslında hiçbir şeyi unutmazlar. Yaşamları boyunca tüm yaşadıklarını hatırlatacak bir an hep gelir ve sizi ya üzer ya da mutlu bir gülümsemeyle yüzünüze siner…
Çayeli Apartmanı, her meslekten insana ev sahipliği yapardı. Neredeyse yarıdan fazlası, yetmişli seksenli yaşlardaki insanlardan oluşuyordu. Ama apartman sakinlerinin çocukları hep bir arada büyümüşlerdi. Halit Ayşe'ye, Cevdet Natali'ye aşık olmuştu.
~Halit, yüksek puanla üniversite sınavını kazanıp İstanbul Üniversitesi İktisat okumaya