Burak Kızıldaş

Hanımefendi! Tesettür Ederim... yazarı
Yazar
9.1/10
61 Kişi
223
Okunma
38
Beğeni
2.909
Görüntülenme

Hakkında

Burak Kızıldaş Hoca, 1991 yılında İstanbul Kadıköy’de doğdu. SADEM medresesinin kurucusu olan Burak Kızıldaş Hoca lise yıllarında Necip Fazıl Kısakürek külliyatı ile haşır neşir olur. Necip Fazık Kısakürek’in kitaplarından etkilenerek hayata bakış açısı değişen Burak Kızıldaş Hoca bu durumdan çok etkilenir. Liseden mezun olduktan sonra ise Mahmut Efendi’nin talebesi olur. Lise eğitimi bittikten sonra üniversite imtihanına girer ve daha sonra aldığı üniversite puanı ile Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü kazanır. Burak Kızıldaş Hoca üniversiteyi kazansa da üniversiteye kayıt yaptırmaz. Burak Kızıldaş Hoca üniversite okumak yerine medrese eğitimi almayı seçmiştir. Üniversiteye kayıt yaptırmamasında ise Mahmut Efendi’nin etkisi büyük olur. Burak Kızıldaş Hoca medrese eğitimini aldığı dönemde aynı zamanda İLİTAM ile İlahiyat Bölümünü tamamlamıştır. Bu eğitim çalışmaları sayesinde hem İLİTAM kanalı ile okuduğu İlahiyat Bölümünü bitirmiş hem de medrese eğitimi almıştır. Hem ilahiyat öğrencilerine hem de medrese öğrencilerine müderrislik yapmaktadır. Kızıldaş Hoca aynı zamanda kitap tertip etmekten de geri kalmamıştır. Gerçekleştirdiği çalışmalar ile iki adet kitap yayınlamıştır. SADEM medresesi için 2014 yılının sonlarında kendi ilim faaliyetlerinde bulunan Kızıldaş Hoca verdiği ilim etkinliklerini yatılı bir düzene aktarmak istemiştir. 2016 yılında resmi olarak medresenin faaliyetlerine başlaması için gerekli atılımları başlatmış ve günümüzde kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. Şuanda SADEM’de medrese öğrencilerine İslami İlimler Eğitimi vermektedir.
Unvan:
Müderris
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 1991

Okurlar

38 okur beğendi.
223 okur okudu.
12 okur okuyor.
111 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
NAMAHREM İLE YAZIŞMAK
Günümüzde konuşmaktan ziyade, yazışmak daha kolay ve ulaşılır durumdadır. Yazışmayı konuşmaktan daha masum sanan kardeşlerimiz de bu yanılgıya kapılıp; çok defa namahremle bir arada olarak Allah'ın sınırlarını ihlal etmektedirler. Yazarak anlatmanın kolaylığı ile kaç hanım kardeşimiz mahremini bir erkeğe açmış, kaç defa sır perdesini aralamıştır bilinmez. Konuşmak ne ise; yazmak da o değerli tehlikelidir. Belki konuşmak her zaman gözlerden uzak ve yalnız kalmayı sağlamaz. Oysa ki yazışmak durumunda sürekli baş başa kalma hâli vardır.
Sayfa 89 - muallim neşriyat, baskı: 2017Kitabı okudu
Evlilik, masallarda yaşanılan tozpembe bir hayata geçiş basamağı değildir; bilakis imtihan seyrinin değiştiği ve kulluk becerisini sergilemenin daha zorlu olduğu bir kulvardır. Kadın bilmelidir ki; Kendi his ve fikirleri ne denli girift ve hassas ise; erkeğinki de o denli sade, düz ve basittir. Kadının erkeği sevdiği gibi; erkek kadını sevemez. Eş adayını bu doğrultuda mihenge vurmalı ve romatizmine değil sabah namazına olan düşkünlüğüne göre ölçmelidir. İslam'a itaat edildiği müddetçe, kalpte sevgiyi ve huzuru yaratanın ALLAH olduğunu bilen Müslüman, mükemmel eşi bulmayı beklemez. Birlikte mükemmel bir yuva kurmaya gayret ederler.
Reklam
Reklam