Bir kitabın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız :) Bu kitabı okumaya başladığım zaman artık kitap okumak istemediğimi fark ettim. Belki bu son kitabım olacaktı. Sanırım bir çıkmazdaydım ve bu kitap artık beni deli gibi kitap okumaya sevk etti :)
Okurken bir şey fark ettim ben... ben gülmeyi unutmuştum. İnsan unutabilir mi gülmeyi demek unutabiliyormuş benim gibi. Ama bu kitapla kahkaha attım herkes bana 'delirdi' gibi baksa da :) Evet dediğim gibi kitabın yarısına kadar gülmeden duramıyorsunuz. Küfürler olmasaydı iyiydi ya neyse. Hem de genç bayan yazardan hiç beklemezdim. acaba bizim Yaprak, Büşra olmasın...
Kitabın konusuna değinelim biraz 4 erkek içinde büyüyen bir kız (erkek Fatma) aşk arayışında... Bazı kısımlar geçiştirildi bazı bölümleri karışıktı...
En çok kitapta ki arkadaşlığı, dostluğu ve gerçek aşkı sevdim. Çünkü bu üçü de şimdilerde bulmak imkansızla eş değer.
"Dostum için ölürüm ben ölecek bir dost bulabilirsem eğer. Anladın mı?"
Beğendim. Eğer bunalımdaysanız ilaç gibidir tavsiye ederim :))
Yazarın hayal gücünden bir kesit;
"Kafamda dönüp duran tilkilerin kuyruklarını uçurtmamın ucuna bağladım.
Hayal dünyamdaki imkânsızlıklardan bir gemi yaptım. Gülüşlerimi bir kavanoza koyup gelecekteki hayal kırıklıklarım için sakladım. Bir de içimden üçe kadar sayıp, ömrümden üç saniye çaldım. Yazdıklarım, tuhaf bir kızın kafasında yarattığı birkaç tuhaf karakterden ibarettir. Eğer siz de o tuhaf kişilerdenseniz, benim dünyamdaki şirinleri görebilirsiniz. Ya da gelin sadece, birlikte zillere basıp kaçalım..."