Celalettin Buğra Eser, 1998 yılında Yozgat'ın Sarıkaya ilçesinde dünyaya geldi. Ortaöğrenimini Sarıkaya'da tamamladıktan sonra, üniversite eğitimi için Yozgat'a gitti. Türkçe Öğretmenliği programından mezun olan Buğra, şimdilerde kendini polisiye, gizem, duygusal kurgu ve entrika türlerine adamış; dramatik hayat hikayeleriyle dolu, hayatın acımasız yönünü ele alan ve insanın derin psikolojisi üzerine kitaplar yazmaya devam ediyor.
Yazar, kendini tek bir türde sıkıştırmayıp okurlarına yeni nesil bir roman okuma fırsatı sağlıyor. Amerikan polisiyesi tarzında, sıradan insanların acı dolu özel yaşamlarını ele alıyor ve Alp Devecioğlu serisi ile bilinmektedir.
"Neye ve niçin ağladığımı bilmiyordum. Hayatımızda bazen olur, sebepsiz ağlayışlar. Aniden gelir. Sanki en derindeki acılarımız aniden açığa çıkmış da durduk yere canımızı yakıyordu. Normal olanından tek bir fark vardı, o derindeki acıyı fark edemiyorduk. Ama içimizdeki birileri hissediyordu o bizim bilemediğimiz acıyı ve ağlamak istiyordu. Çünkü ağlamak rahatlatıyordu insanı, her bir gözyaşı damlasının yere düşmesiyle siliniyordu acılar. Belki de gözyaşlarının içinde anılar, bize acı veren o günler, tatsız ayrılıklar vardı. Onlar her yere düştüğünde siliniyordu belki de, bu yüzden ağlamak bizi rahatlatıyordu."
Sayfa 43 - C. Buğra ESER - Son Defa / Google Play BooksKitabı okudu
Duş başlığından sıcak sular akarken iki kolumu duvara yasladım ve kendimi bıraktım, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bu sefer gidere gözyaşlarım da eklenmişti. Ama bu ayrıntıyı sadece ben fark edebilirdim. Banyoda ağlarken kimse sizin ağladığınızı fark etmezdi. Akan su sesinden dolayı ne hıçkırıkların sesi ne de sudan dolayı gözyaşlarının yüzde bıraktığı anlamlı, sadece bizim gezindiğimiz o acı veren yolları… Ve kuruyan gözyaşlarını kimse göremiyordu. Akan su onları da temizliyordu. Özgürdüm burada; ağladığımdan dolayı kimse bana acımıyor ya da yargılamıyordu.
"Ama ben sadece hissediyordum. Hem de çok içten, en derinden. Aralıksız bir şekilde, yıllarca yoksun olduğum hisler vardı içimde, canımı yakıyordu bunlar. Belki de ben çok yabancı kalmıştım bu hislere. Tuttuğu elimle onunki arasında bir bağ gerçekleşmişti sanki. Bu bağda, sanki kalplerimiz arasında bir yol oluşmuştu, sadece bizim özgürce gezinebileceğimiz bir yol. Orada kötülük yoktu, korku yoktu ve anlamsız duygular da; sadece iyi şeyler vardı ve ikimiz."
"Bir ölüm bağlamıştı onları. Gerçek hayatta da böyle değil miydi? Her şey zıtlıklar üzerine kurulmuştu; ölüm ve yaşam, iyi ve kötü, doğru ve yanlış... Ölüm onları bir araya getirmişti. Belki de doğru değildi ama evrenin kanunu buydu."
Arkadaşlar selam,
Gönderilerimdeki alıntılarda de görmüş olduğunuz gibi E-Kitaplar yazıyorum. Bunları okumak isterseniz diye aşağıya link bırakıyorum. Fiyatlarını çok uygun tuttum. Polisiye, gizem ve duygusal kurgu türlerindedir ve ters köşelidir. Şahsen seveceğinizi düşünüyorum.
Okumak isterseniz link aşağıdadır.
Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Dostlar merhaba, sizlere kendi yazmış olduğum kısa roman olan İÇGÜDÜ'yü yılbaşı hediyesi olarak ücretsiz vereceğim.
Tek yapmanız gereken, bu iletiyi beğenmeniz, yorum yapmanız ve mesaj kutunuzu kontrol etmenizdir. ;) İÇGÜDÜ Google Play Books'da sunulmaktadır. Bağlantı linki profilimde mevcuttur.
İçgüdü Kardeşimin kitabını ilk elden okuyan birisi olarak kesinlikle tavsiye ediyorum. Polisiye ve gizem seviyorsan seni içine çekecek mükemmel bir kitap. Listene ekle derim :)
Merhaba sevgili kitap kurtları bugün sizlere bir çırpıda bitirdiğim bir kitapla geldim
Anne ve babasını kaybeden, amcası büyüten Alp. Okurken arkadaşı ile bir yandan da spor salonuna gider. Spor salonunun sahibi Ahmet ise protein tozlarının içinde uyuşturucu satmaktadır.
Alp'in amcası tarafından yakalanınca da amcası ile boğuşan Ahmet ve oğlu ölür.
Bir yandan Nalan'a aşık olan Alp ona açılır. Çift Çamlıkta gezmeye çıkınca ise Nalan kaçırılır.
Peki Nalan bu olayın neresindeydi? Alp sevdiği kız için neler yapacaktı? Gerçekler göründüğü gibi miydi? Kim, neden kaçırdı ve kimden intikam almak istedi? Oklarını yönü belli iken gerçeklerin yönü nereyi gösterecekti?
Olaylar heyecanlı, polisiye yönü ise biraz azdı. Okurken daha fazla gerilim bekledim ve yine de beğendiğim bir kitap oldu
Yazarımızın kalemine sağlık