Lexington, Massachusetts'ten gelen bir okul psikologu olan Christine Mancuso ile Pensilvanya Üniversitesi'nde biyoloji araştırmacısı olan kocası Nick Crawford Wall Street Journal'ın en çok satan fantastik aşk ve şehir fantezisi yazarları oldular. 2 çocuk sahibi olan çift, artık Vermont'daki evlerinden çalışarak, büyülü güçleri keşfeden, başka dünyaya ait canavarlarla savaşan ve "rahatsız edici" baştan çıkarıcı şeytanların önünde bayılan çizmeli genç kadınlar hakkında romanlar yazıyorlar. Çift, C.N. Crawford kolektif takma adı altında 2014'ten beri fantastik romanlar yayınlıyor.
"Kraliçen olduğumu itiraf edecek misin?"
"Hayır, canım. Çünkü sen benim en büyük düşmanımsın." diye fısıldadı.
"Ama șunu itiraf edeceğim. Seni düşünmeden yapamıyorum, hiçbir zaman da yapamayacağım."
Şimdi, kitabın başı benim için 6-7 puanlıktı diyerek incelememe aynı kitabın modunda başlıyorum. Tahmin ettiğimden daha kısa ve aşırı akıcı bir kitaptı. Başlarda inanılmaz kıza gıcık oldum. Bana çok şımarık geldi ve yer yer konularda ki bazı unsurlar benim sinirimi bozdu. Gerçekten ofladığım ve kitaba 'Ne?' diyerek çarpık yargılama bakışıyla baktığım da çok oldu. Sonra nasılsa kısa ve hızlı akıyor diye kitabı okumaya devam ettim. Vee ta ki o bölüme dek! AMAN ALLAH'IM O NEYDİ ÖYLEE! Gerçekten waow. Arkadaşlar kitap sonlara doğru resmen level atladı. Olaylar değişti, karakterler gözüme farklı görünmeye başladı. Sonu benim için 10/10'du. Çok iyi bitirdi yazar. Bazı yerlerde resmen kızla aynı anda küfrettim. (Çok tuhaftı hahxhahd, ben söylüyorum o söylüyor falan xhhwhdhs) Olayların hiç böyle gelişeceğini düşünmemiştim, gerçekten tahmin etmemiştim. Böyle bir başlangıçtan böyle bir son çıksın, valla ne diyeyim bilemedim. Kitabın başlarında şey diyordum 'ben ikiyi almam', sonra kitap bitti, kapağı kapattım şöyleyim 'İKİ NERDE LAAANN' hahahah. Yani gerçekten böyle hwhdhs. Çok iyiydi, beğendim. Tavsiye ederim. Çok sevgilerimle...
Herkese Merhaba,
Bayadır beklediğim serinin ilk kitabını okuduk. Ve melasef beğenmedim. Benlik bir kitap değildi.
Şimdik hikaye iblislerin dünyası ile fanilerin dünyası ile karıştırılmış bir hikaye var. Dolu kitap değildi , zaten 272 sayfalık kitaptı. Hızlı okuyup bittirdim, yoksa uzun olsa herhalde yarım bırakmaya gidebilirdim. Hikaye hemen başlıyor zaten, başrol kız olan Rowan tam bir asalak bence. Tek bir özelliği olmayan biri, kitabın başında iyi dedim ama sonradan dedim bu kız bu zeka ile nasıl yaşamış, 2. Kitapta daha beter oluyormuş... erkek başrol Orion ise oda ayrı bir dert, yanı vasıfsız geldi bana, ne istediğini bilmeyen tam bir hödük. Böyle bir araya gelıyor güya düşmanına benzıyormuş bu kız neyse değilmiş, kızda anasının ıntıkamanı almak ıcın bu iblislerin içine girmek istiyordu falan filan...
Neyse işte bu ikisi bir anlaşma yapıyorlar. Orıon kralı devırmek ıstıyor ve kızda onu baştan çıkartacak onun casusu oluyor. Bu kız böyle fani olarak fahişe bir iblisin yerine geçıyor. Bu iblis şehvet iblisiymış , kızı acık sacık gıydırıp, kralın yanında kızla seks yapmaya çalışan bir gavat bu Orıon bence kız desen yerine geçtiği fahişe gibi davranan ve onun gibi olmaktan memnun olmaya başlayan bir kaşar... evet bu kitapta kralla bir yakınlaşma olmadı ama kızın heryerini gördüler maşallah... sonra bir anda bu orıon ve rowan başka bir yere geçip seks yapmaya başladılar, onuda düzgün yazamamış zaten ne yaptılar anlamadım...sonuda güya heyecanlı demişlerde, tahmın edilen bir şeydi , merak etmedim.
Asla hıkayeye giremedim ve karakterler hiç ama hiç sevmedim.Ben beğenmedim. Okuyup okumama size kalmış.
Öncelikle ben çok fantastik okuru olmadığım için ilk başlarda biraz garipsedim dünyayı ama sonra
GuGi tüm kafamdaki soruları yanıtlayınca okuması çok daha keyifli oldu :)) kitapın ilk 50 sayfası merak uyandırıcı diğer ilk 150 biraz durgun ama ondan sonra olaylar çok hızlı gelişiyor ve ikinci yarısını çok daha sevdim , evet karakterlerin çok derin bir kişiliği yok dünyası da çok yüzeysel ama önemli olan okurken seni merakta bırakmsı ve keyif alman bende ikisi de oldu o yüzden puanı düşük vermek istemedim , tabi beğenen ve beğenmeyen var ben beğenen taraftarı olduğum için çok mutluyum. Konusuna gelince : Fani olan rowan doğum gününü bir barda arkadaşıyla kutlarken kaos lordu Onu kendi zindanına kaçırır İkizi gibi benzediği mortana sanıyor rowan’ı ama Orion onun kanını tadınca Fani olduğuna ikna olup onu bırakmak isterken Rowan Orion’a bir anlaşma sunuyor dikenler şehrinde kalıp annesinin katilini bulup intikam almak istiyor.
Not : Bu kitabı okumama sebep olan