1996 yılında İstanbul’da doğdu. Sanatı belli bir yönüyle değil, salt sanat olarak ele aldı ve pek çok sanata ilgi duydu. Küçük yaşlarda edindiği kitap okuma sevgisi, zamanla içinde yazma arzusu uyandırdı. 2019 yılında ilk romanı Bal Bela okuyucuyla buluştu. 2020 yılında edebiyat kökenli sanat dergisi Darağacı Sanat’a katıldı. Dergide öykü, deneme ve şiirlerini yayımlamanın yanında tasarım ve mizanpaj alanlarında da faaliyet gösterdi. 2023 yılında Yaz Gecesi isimli romanını okurlarıyla buluşturan Çağla Fulya, İstanbul Üniversitesi’nde Tarih bölümünü okumaktadır.
“Aptalın tekiyim.”
“Neden böyle söyledin?” diye sordum.
“Öyleyim. Sana âşık olduğumu çok geç fark ettim.”
Nefes almayı unuttum. Gözlerim şaşkınlıkla irileşti. Ne demekti bu? Yani o bana... Nasıl yani?
“Seni hep seviyordum Havin. Benim için en kıymetli şeydin ama aşk kabul etmediğim bir duyguydu. Sana âşığım. Her şeyine âşığım. Ve lütfen, nefes al.”
Nefes nasıl alınıyordu ki? Derin bir nefes alıp uzun süredir havasız kalan ciğerlerimi rahatlattım.
“Ama bilmem gerek Havin, benimle aynı şeyleri mi hissediyorsun?”
Elimi yanağına yerleştirip yeni çıkmaya başlayan sakallarında dolaştırdım başparmağımı. “Sana âşığım Efran.”
Gülümsedi. Gözlerinin içi gülüyordu sanki. “Aksi mümkün değildi Yaz Gecesi.”
Gözyaşım Efran’ın yüzüne damlayınca fark ettim ağladığımı. “İyi ki hayattasın,” dedim kısık bir ses tonuyla. “Belki yanımda değildin ama senin yaşadığını düşünmek bile yeterliydi. Öldüğünü düşünmek dahi istemiyorum.”
Başparmağıyla gözyaşımı sildi. “Gözyaşlarına değmiyorum küçük arkadaşım benim için ağlama.”
Gülümsedim. “Sen benim için her şeye değersin.”
“İlk defa yaşadığıma şükrediyorum biliyor musun Havin? Ve bunun tek sebebi sensin. Hayatı yaşamaya değer kılıyorsun.”
Hayat denilen bu yolculuğa bir şeylerimiz eksik şekilde çıkarız. Kimi zaman ufak tefek parçaları kendimize yeterli görür ve eksiklerimizi onlarla kapatmaya çalışırız ama hiç bir zaman tam olamayız. Ta ki, doğru parça yerine gelip yerleşene kadar.
Adana - Çukurova Kitap Fuarı
Çok uğraştım, çok çabaladım. Tek başıma değildim elbet, müthiş bir desteğe sahiptim. Çok üzüldüğüm anlar da oldu, çok yıprandığım anlar da. Ama bugün burada bu pozu verebiliyorsam bir şeyleri doğru yapmış olmalıyım.
Yaz Gecesi eşsiz bir yolculuk, ona bir şans verin ki ben de kelimelerimle kalplerinize dokunabileyim. Satır aralarına sakladığım umutlar sizlere ulaşsın.
Güzel bir alıntı bırakıyorum sizlere.
Gözyaşım Efran’ın yüzüne damlayınca fark ettim ağladığımı. “İyi ki hayattasın,” dedim kısık bir ses tonuyla. “Belki yanımda değildin ama senin yaşadığını düşünmek bile yeterliydi. Öldüğünü düşünmek dahi istemiyorum.”
Başparmağıyla gözyaşımı sildi. “Gözyaşlarına değmiyorum küçük arkadaşım benim için ağlama.”
Gülümsedim. “Sen benim için her şeye değersin.”
“İlk defa yaşadığıma şükrediyorum biliyor musun Havin? Ve bunun tek sebebi sensin. Hayatı yaşamaya değer kılıyorsun.”
Syf:138
Tolga ve Meyra'nın hikâyesini merak edenler... Güzel bir haberim var! Eğer bir aksilik çıkmazsa Siyahın Kelebeği bu bahar raflardaki yerini alacak! 🌼
Herkese Merhaba….
Bu gün sizlere Siyahın Kelebeği kitabı ile geldim. Yazarın kalemiyle tanışma kitabım benim diğer bütün kitaplarını okumak isteme sebebim oldu diyebilirim. Hem kaleminin akıcılığı hem de kurgunun güzelliği ile kitaba bağlanmamak elde değil. Yazarımız işin içine aşk girdiğinde ne yaşanırsa yaşansın iki kalbin birbirini bulabileceğini, aşk varken mantığın yok olduğunu bizlere etkileyici cümleleri ile anlatmış. Tolga ve Meyra kadar kitabın yan karakterleri Öykü, Poyraz ve Efsun’u da o kadar sevdim ki onların hikayelerinin anlatıldığı kitapları da okumak için sabırsızlanıyorum. Hepinize şiddetle tavsiyemdir.
Gelelim Konusuna;
“Tolga ve Meyra birbirine deli gibi aşık nişanlı çiftimiz bir gün araba kazası geçirir. Kazadan sonra Meyra son iki yılını ve bu süreçte tanıştığı Tolga’yı unutur. Tolga ilk başta kendini hatırlatmaya çalışsa da Meyra yanlız kalmak istediğini söyleyerek onu uzaklaştırdığında gider ve onu beklediğini söyler. Üç ay sonra yeniden karşılaştıklarında ise Meyra eski sevgilisini hatırladığını ve onunla konuşmak istediğini anılarında en son onunla beraber olduğunu söyler. Bu durumda Tolga’nın canı ne kadar yansa da Meyra’ya saygı duymak zorunda kalır. Peki ya aralarında ki çekim? Neler olacak? Meyra Tolga’yı hatırlayabilecek mi? Bu süreçte neler yaşayacaklar? Peki ya bu aşkın düşmanlarının hamleleri neler olacak? Bu hikayenin kazananı kalp mi olacak yoksa mantık mı? Öğrenmek isteyenlere keyifli okumalar dilerim…”
SİYAHIN KELEBEĞİ
Herkese Merhabalar..
Sizlere yepyeni bir kitap ile geldim.
Yazarımızın kalemine aşinayım ve yazdığı hikayeleri de severek okuyorum.
Eğlendiren,hüzünlendiren klişe denmez ama Türk klasikleri içeren son derece akıcı ve de harika.
Yani az çok ne olacak ne yaşanacak tahim edebiliyorsunuz ama detaylar ile sizi kitap içinde tutup
| Bal Bela ~ Çağla Fulya |
.
Karakterlerimiz Öykü ve Poyraz aşırı eğlenceli ve olaylı bir karşılaşmayla tanışıyorlar. Sonra da bir anlaşmalı evlilik olayı çıkıyor ve sonrası asla normal olmuyor.
Büyük bir intikamla başlıyorlar veee gelsin olaylar
Allahım kitabın içine girip o Poyraz efendinin kafasını yüzünü dağıtasım geldi. Önyargılı kibirli