Geçmiş, zihinlerimizi kaplayan
Bir sis bulutundan ibaret
Gelecek ise
Başlı başına bir hayal perdesi
Ne geleceğimizi bilebilir
Ne geçmişimizi değiştirebiliriz.
- Şems-i Tebrizi
“ Vatansız olmak insanı yaralar!Her zaman bir yerin eksik kalır,kendini hiçbir yere ait hissedemezsin.”
Sevgili yazarımız Çağla Ural’ın kalemiyle tanışmam “ Esir Şehirde Bir Kadın” kitabı ile olmuştu.Kitap o kadar güzeldi ki inanın hangi cümleleri yazsam yetersiz kalacak.Raflarda yerini alan yeni kitabını duyunca hemen aldım ve soluksuz okudum
İstanbul'un işgal altında olduğu zamanlarda Türk Keriman ile Rum Hristo'nun aşkına tanıklık ediyoruz.
Aynı zamanda Keriman'ın abisi Orhan ile Rus Balerin Larissa'nın aşkı ve vatan aşkı ile dolu olan Cemile'nin Halide Edip ile kurtuluş mücadelesine katılması kitabı ilgi çekici yapmış.
Karakterlerimizin idealleri, aşkları, korkuları, yanlışları yanında milli mücadele dönemi, o sırada Yunanistan'ın, Rusya'nın durumu hakkında da bilgi sahibi oluyoruz. Tarih seven dönem romanlarına bayılan biri olarak hemen içine çekti beni. Zaten Mustafa Kemal'in adının geçmesi bile insanı heyecanlandırıyor.
Ülke elden giderken Keriman'ın 'Hristo Hristo' deyip durması sinirimi bozmadı değil. Tamam anladık aşıksın da az biraz da vatanın için üzül, telaş yap be kızım dedirtti. Bir de Cihan'ın kıymetini hiç bilmemesi... Aah Cihan! Var mı senin gibi erkekler...
Dili çok akıcı. Yazar karakterleri öyle güzel yazmış ki hepsini merak ediyorsunuz. Klişe bulduğum yerler de oldu ama hiç sırıtmamış.
Fakat böyle merakla okuduğum bu kitap sonuyla beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. 9/10luk bir kitap iken 5/10 luk bir kitap oldu benim için.
Keriman ile Hristo'ya böyle 'çirkin' bir son yakışmamış.
Bazen tek bir yanlış tüm doğruları silip süpürür ya benim gözümde de böyle bir son kitabın tüm güzelliğini götürmüş. Keşke unutabilsem bu sonu, son iki sayfayı keşke okumamış olsaydım.
Kitabın adı:Esir Şehirde Bir Kadın
Yazarın adı:Çağla Ural
Sayfa sayısı :496
Yıl 1919 esir düşmüş İstanbul'da işgal günlerinde farklı aşklar yaşanmaktaydı.
Çocukluk aşkı Hristo'nun ve imkansız aşklarının peşinde koşan Keriman;
Vatan aşkı ile Bağımsızlık mücadelesi için Anadolu yollarına düşen Cemile;
Bolşevik devrimi yüzünden intikam ateşiyle İstanbul'a gelen Larissa; Larissa'ya aşık olan aklı havada olan Orhan;
İstanbul'dan İsviçre'ye, Ankara'dan İzmir'e uzanan bu aşk ve Bağımsızlık hikayesinde vaat edilmiş bu hediye hangi ikiliyi birbirine sonsuza dek bağlayacak,kimlerin geleceğini değiştirecektir???