İki insanın birbirine aşık olması, mutlaka beraber olacakları anlamına gelmiyordu.Gayet iyi biliyordu ki evrendeki birçok insanın bir yerlerde yarım kalan unutulmaz aşk hikayeleri vardı ve daha niceleri olacaktı.
Bir kitapla daha vedalaştık. Minval Yayınlarından çıkan Çağlayan Dikmen'in yazdığı " Beklerken Seni" . Öncelikle bugüne kadar yapmadığım bir yorum yapayım : Kapak. Kapak dizaynı çok güzel, dikkat çekici ama beni çok yordu Neden mi ? hep ters tutuyormuşum hissi uyandı
Kapağı açıp içeriğe gelelim ; genellikle yeni yayınlanan
Kitabı okurken doğduğum ve büyüdüğüm şehre "Ankara "ya gittim.Hele Kuğuluyı,Tunalıyı,Arjantini ve Seğmeni okuyunca içim cız etti.Ne kadar özlemişim şehrimi...
Kitabın konusuna gelince;karakterimiz Kıvanç,memurdur;Kütahya,Eskişehir ve Ankara illerinde geçen hayati,aşkları,beklentiletileri,pişmanlıkları ve en önemlisi de ümitleri arasında geçiyor.Kıvanç biz okuyuculara bu duygularını çok iyi aktarıyor hatta bu gelgitleri bir ara sıktı bile beni
Bitti !!
Kitabın sonunda böyle kötü hissedeceğimi ya da tüylerimin diken diken olacağını bilmiyordum o yüzden pek iyi yorum yapmayı düşünmüyordum kitapla ilgili . Ama şu an elim kötü yorum yapmaya gitmiyor.
İyi bir kitap mıydı bence değildi. Kötü müydü kötü de değildi.
Her gördüğü kadında aynı hissi yaşayan, seni bırakamam hayatımın kadını diyen, aşk adamı şıpsevdi Kıvanç. Ve hayatına giren üç farklı zamanda üç farklı kadın. Kitabı okurken ne aşk samimi geldi ne yazılanlar. Her ilişkisinde aynı şeyi yaşayan ve terk edilen bir adam. Sonra dönüşler tekrar ayrılmalar. Çok sıkıcı bir kısır döngü vardı. İlk 100 sayfası ve son 10 sayfası kitabın en iyi kısımlarıydı. Ama dediğim gibi sonu çok iyiydi.
Yazarın emeğine sağlık. 5/10