1836’da Roma’da doğdu. Venedik Güzel Sanatlar Akademisi’nde mimarlık eğitimi aldı. Milano’daki Brera Güzel Sanatlar Akademisi dahil olmak üzere İtalya’nın önemli akademilerinde mimarlık dersleri verdi. Yazarlık kariyeriyse dergi ve gazetelerde yayımlanan mimarlık ve restorasyon makaleleriyle başladı.İtalya’nın önemli yapılarında yaptığı başarılı restorasyon çalışmalarıyla bilinen mimar, öyküleriyle de tanınmaya başladı. Notte di Natale (Noel Gecesi) adlı psikolojik gerilim öyküsü Evgueni Mlodik tarafından 2012’de Christmas Eve ‘45 adıyla kısa filme çekildi.1882’de yazar olarak ün kazandığı Senso’yu yayımladı. Bu en bilinen eseri birden çok filme uyarlandı. 1914’te Milano’da öldü.
Bir solukta okumalık, heyecanlı, kısacık bir klasik önerisi bırakayım buraya.
Kontes Livia otuz dokuz yaşında güzelliğinin farkında, zeki, cesur ve tehlikeli bir kadın. Sinir bozacak kadar kibirli olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. On altı yıl önce yaşadıklarını kaleme alıyor Livia ama okurken gençlik hatası diye düşündürerek kendini masumlaştırmıyor. Şu öldükten sonra mutlaka yakılması, kimsenin bilmemesi gereken o hikayelerden birinin içinde bulacaksınız kendinizi. Sıradan bir yasak aşkla başlayıp acımasız bir intikamla son bulan "bu kadarına da pes" dedirtecek türden bir kitap. Gözleri aşktan kör olmuş bir kadının görmeye başladığında neler yapabileceğini tahmin edemeyen erkeklere özellikle tavsiyemdir :)
İlk defa epey kısa bir inceleme yapacağım sanırım. Bu yoktu aslında ama içimden geldi.
-Öncelikle- Senso İtalyancada duygu, his, şehvet gibi anlamlara gelir (Tanıtımdan).
Severim ya ben böyle kaotik kadınların hikayelerini okumayı. Kendilerini de severim. Kaotikten kastım borderline olanlar olabilir...
Bana kalırsa hikaye daha uzun tutulabilirdi ya da başlangıcı detaylandırılabilirdi. Tadı damadığımda kaldı sanki. Yine de sevdim ama bir
Senso, İtalyan Bağımsızlık Savaşı sırasında Livia’nın bir teğmenle yaşadığı ilişkiyi anlatmakta. Livia, mutsuz bir evlilik yapan ancak ona statü kazandırdığı için bundan pişman olmayan aynı zamanda aşka da sahip olmak isteyen bir karakterimiz. Gün sonunda sahip olduğu aşkın yerini intikam duygusuna bırakması da hikayemizin vurucu kısmı aslında.
Aşkı bulduğumuza inandığımız zamanlarda, kendimizi iyi hissettiren bu duyguyla vedalaşamadığımız için göz ardı ettiğimiz gerçeklerin yüzümüze tokat gibi çarpması… Livia’nında dediği gibi ‘’Mükemmel erdem bile onun kusurlarıyla karşılaştırıldığında bana sıkıcı ve anlamsız görünecekti; sadakatten, dürüstlükten, zarafetten, ağırbaşlılıktan yoksun olması sır dolu ama kudretli bir gücün işareti gibi geliyordu bana’'
Yazarımıza gelirsek asıl mesleği mimarlık olan ve bu alanda eserler veren Camillo Boito, sizi hikayenin içinde yaşatan bir anlatımı benimsemiş. Okumanın keyif verdiği bir eser kaleme almış. Eğer Madam Bovary’yi okuyup zevk alanlardansanız bu kitabı okuduğunuzda da aynı duyguları tadacaksınız.