Can Deveci Sözleri ve Alıntıları
Can Deveci sözleri ve alıntılarını, Can Deveci kitap alıntılarını, Can Deveci en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Türkiye’de akademik camianın ülke dışındaki gelişmelere yönelik çalışmaları uzun yıllar boyu en alt düzeyde kaldı. Komşu ülkeler başta olmak üzere Ortadoğu’nun tarihi, coğrafyası, toplumsal, ekonomik ve dini yapısı ele alınarak yeterince incelenmedi. Bu eksiklikten dolayı yanı başımızda olup biten olayları ne yazık ki yine Batılıların perspektifinden takip ettik.
Sayfa 1 - Erciyes Üniversitesi Stratejik Araştırmalar MerkeziKitabı okudu
Savaşlar sonrasında Arap devletleri Filistin’de tam bir bütünlük gösterememiştir. Orta Doğu’da İsrail’i doğrudan tehdit edebilecek iki devletten birisi olan Mısır ile anlaşılması bölgede yeni düzenin habercisi olacaktır.
1979 Camp David Anlaşması ile varılan uzlaşı sonucu İsrail, Sina Yarımadası’ndan 1982 yılında çekilmiştir.
İsrail, 1979’da Enver Sedat ile yapılan Camp David Anlaşmasıyla Mısır’ı tehdit olmaktan çıkarmış ve Hüsnü Mübarek ile Mısır’ı kendi açısından bir sorun olmaması için pasif hale getirmişti.
Camp David düzeni olarak isimlendirilen bu süreç neticesinde ilk defa bir Arap devleti İsrail’le anlaşma imzalamaktaydı.
Sayfa 12Kitabı okudu
1948-49 savaşı neticesinde İsrail, BM kararlarında Yahudilere ayrılan toprakları %56’dan %80’e çıkardı.
Sayfa 10Kitabı okudu
Filistin sorunu değil
“İsrail Sorunu”
İsrail-Filistin meselesi kamuoyunda sürekli gündemde olan bir süreçtir.
Sorunun temelinde İsrail olmasına karşın batılı kaynaklara itibar edilmekte ve Filistin sorunu olarak isimlendirilmeler yapılmaktadır. Aslında bölgede Filistin sorunu değil bir “İsrail Sorunu” vardır. Bu sorun çözülmedikçe bölge huzura kavuşmayacaktır. Şu an Ortadoğu’nun içerisinde bulunduğu şiddet sarmalından bölgenin gerçek problemleri görülememektedir/gösterilmemektedir.
Aslında bölgede Filistin sorunu değil bir “İsrail Sorunu” vardır.
Sayfa 2 - Erciyes Üniversitesi Stratejik Araştırmalar MerkeziKitabı okudu
Ortadoğu dinlerin, dillerin, medeniyetlerin doğduğu ve yayılmaya başladığı kutsal beldeler, mabetler diyarı. Batı müdahalesi öncesinde barış, huzur ve refahın hâkim olduğu yer. Ortadoğu’ya İslam medeniyetinin yayılmasıyla gelen barış, Haçlı Seferleriyle bozuldu. Osmanlı hâkimiyeti ile yeniden sağlanan huzur ortamı, yine Batı dünyasının gelmesiyle alt üst oldu. Osmanlı sonrasında yüz yıldır bölge çatışmaların, savaşların, kan ve gözyaşının eksilmediği bir coğrafya oldu. Dinlerin mabetleri ve kutsal yerleri kadar kapitalizmin kutsallarının da burada bulunması mücadeleyi keskinleştirdi; iştahları kabarttı. Yani üç semavî dince kutsal bilinen yerlere hâkim olma ve Kapitalist Batı dünyasının yaşaması için kan mesabesinde olan petrole hâkim olma düşüncesi selam diyarını, savaş diyarına çevirdi.
Sayfa 1 - Erciyes Üniversitesi Stratejik Araştırmalar MerkeziKitabı okudu