Hakiki dost eşsiz bir hediyedir. Kerim Rabb'imizin ihsan ettiği gönül neşesi ,fikrimizi ve zikrimizi geliştirendir. Yanlış kişiyle dostluk ise delalettir ,eziyettir .
Gün geceye nasıl bağlanmışsa ya da gece gündüze , insanın hayalleri de azim ve sebata öyle bağlanır . Peşi sıra takip ederler birbirini . Azim ve sebat göstererek amacına adanmış gönüllerde öyle bir ruh vardır ki tüm beşeriyeti gayrete getirir .Adeta cümle alemi yardımcı olmak adına seferber eder . Ve bir de bakarsınız hedefe giden yolun taşları el birliği ile döşenir .işte " Mucize bu!" dediğimiz pek çok şey aslında ,emek ve alın terinin , istikrarlı bir ilerleyişin hatırına Yaradan'ın ihsan ettiği nimetlerdir .
Dünya dedikleri küçücük bir elma misali değil mi kimi zaman ? Ömür satırları alt alta dizilirken telaşla bir satırdan diğerine sürekli yetişmeye çalışmak mı ,sükunetli bir çabayla birbirine eklenen her satırın bize eklediklerini sindirmek mi güzel ? Sahip olma hırsıyla yanarken ,yalnızlığın soğuk ikliminin içimizdeki her şeyi kavuran soğuk bir rüzgar estirmesi mi , olma niyeti ve azmiyle yola çıkmak ve bu yolda gülümseyen ,samimi bakışların içimizi ısıtması ,cümle güzellik her ne varsa içimizde yeşertmesi mi güzel olan ? İşte bütün mesela bu...
Taş ,suya dokunduğunda nasıl halka halka iz bırakırsa ,söz de gönle dokunduğunda öyle iz bırakır . Taşın sudaki izleri anlıktır,kısadır . Peki ya sözün gönüldeki izleri !