Carl Alfred Meier kitaplarını, Carl Alfred Meier sözleri ve alıntılarını, Carl Alfred Meier yazarlarını, Carl Alfred Meier yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Animus ve anima, büyük ölçüde sempati ve antipatiden sorumludur. İdeal imgeler olduklarından birbirlerine ölümcül bir şekilde çekim duyarlar; bu da sonunda söz konusu bireylerin tamamen hayal kırıklığına uğramasına neden olur. Yansıtma her zaman ilk görüşte yaşanır. Garip, eski bir tanışıklık hissi doğar; sanki bir zamanlar biri diğerini tanıyormuş gibi. Kötüsü, insanın gerçekliği görme yeteneği kaybolur; bu figürler herkesi ele geçirirler. Ancak bu noktada, bilincimizin hala tam olarak gelişmekte olduğu ve çevremizde her zaman bizden daha bilinçli veya daha az bilinçli bireylerin olacağı da unutulmamalıdır. Kendimizi veya başkalarını anlamayı bıraktığımızda, her zaman birtakım duygular üretiriz. Başka bir deyişle, duyguların hemen içinden geçtiği adaptasyon sistemimizde boşluklar oluşur ve duygular hüküm sürdüğünde anlaşmak olanaksızlaşır. Durum böyle olunca, araya umutsuzca yapılan tartışmalar girer ve önyargılarımızın kurbanı oluruz. Öyleyse, apriori yargıların tüm ağırlığından kurtulmak için tek bir kötü deneyim yeterlidir. Bunun aksine, tek bir iyi deneyim ile her şeyi gerçeklikten uzak, toz pembe bir ışıkta görebiliriz.
İki iddiam var: Bazen çoklu parçalar bütünleşir, bazen de bütüncül olan çokluğa bölünür. Ölümlü şeyler, ölümsüz unsurlardan yaratılırlar. Bir kısmı kürelerden doğarken, bir kısmı da ona geri dönerler. Bununla birlikte, her iki durumda da sonuçta tekrar yok olurlar; bir sürekli bölünerek, bir sürekli birleşerek. Bu süreçler kesintisiz olarak yer değiştirir ve asla sona ermez. Şimdi sevgide birleştirilmiş, her şey bir olmuştur. Birazdan nefrette birleşecek, her şey çokluğa bölünecektir.
Empedokles
Okuduğum eserlerde adını sıkça gördüğüm Carl G. Jung'un Rüya Analizleri kitabını okumayı çok istiyordum. Fakat kitaba göz attıktan sonra öncelikle yapmam gereken şeyin Jung'un analitik kişiliğine ve çalışmalarına dair biraz araştırma yapmak olduğunu fark ettim. @lejandkitap 'tan çıkan Carl Alfred Meier'e ait, Jung'a dair bu giriş niteliğindeki kitaba -ki psikiyatrist olan yazar ayrıca CG Jung Enstitüsü'nün de ilk başkanıydı- öncelik verdim. Jung'un rüyalar, arketipler, kolektif bilinçdışı gibi kavramlarının ve rüyaların yorumlanmasında dini ve mitolojik sembollerin kullanımı gibi konuların işlendiği bu kitap, Meier'in konferanslarından derlenmiştir.
Bilimsel metinlere katkıda bulunabilecek kitap, Jung'a ve psikanalize ilgi duyan okuyucular için de oldukça akıcı bir anlatıma sahip. Jung'un kitaplarını okumadan önce ona ve araştırmalarına dair okumalar yapmalı mıyız sorusunun cevabı: Yüzme bilmeden denize atlamak ister miydiniz?
"Modern psikoterapistlerin hemen tüm danışanları, kolektif sembolleri verimsizleşmiş kişilerdir ve bu da dinî değerlerin artık onlar için yüce bir anlam taşımaması demektir. Zira, dinlerinden alınıp sistemlerine döşenen kolektif semboller ölmüştür."
"Rüyalar asla önceden meydana gelen olayların basit fotoğrafik kopyaları değildir. Rüya, yaşanmış gerçekler üzerinde daima küçük değişiklikler yapar."
JungCarl Alfred Meier · Lejand Yayınları · 202244 okunma