Diğer insanlar, bağışlayanlar, o noktaya nasıl erişiyorlar bilmiyorum. Aslına bakarsan benim bağışlamamı hak ettiğini düşünmüyorum. Üstelik bu bağışın benim elimde olduğundan emin değilim. Sanırım seni tam anlamıyla affedebilecek tek kişi yine sensin.
Zorbalar böyledir, değil mi? Güvensiz, ödlek, kendine duyduğu nefretle paramparça. Ve başkalarına saldırmak yüce hissetmenin, güç uygulamanın başka bir yoludur.
Gecenin sessizliğinde gel bana,
Bir düşün suskun konuşmasında gel,
Dolgun yanaklarla gel ve gözlerle,
Öylesine parlak
Bir dereye vuran gün ışığı gibi,
Geri gel gözyaşlarıyla,
Ey anısı, umudu ve sevdası bitmiş yılların.
.
Gerilim okumayı sevenlerin oldukça ilgisini çekecek bir kitap.2014 yılında en iyi suç gerilim ödülü almış kızımın katiline mektuplar
.
Uzun zamandır böylesine merak ve hırsla okumamıştım!Tamamen ters köşeden yakalandım diyebilirim.
Bir annenin evladını asla ama asla görmemesi gereken bir halde görmesi;canının hunharca katledildiğini sindirmek zorunda kalması.
Sindirmek yanlış bir kelime oldu asla sinmez!Kabullenmek mi demeliyim bilemedim!
Güven ve merhamet beslediğin birine sonsuz bir nefretle bakmak.Kızının ani kaybı ile ondan kalan yadigârının geleceğini endişe içinde düşünmek!!
Aslında neler olduğunu ne kadar acı verse de öğrenmek istemek.
Kızının katiline düzenli olarak mektuplar yazarak aklında ve duygularında olan ama diline yansımayanları kaleminden akıtmak.
Kendince bir terapi yöntemi mi yoksa katilin olmayan vicdanına seslenmek,her daim sorgulatmak,rahatsız etmek miydi?
Bunu Ruth ‘da bilmiyordu….
.
Kitabı okumadan önce incelemelere bakan, bir fikir sahibi olmak isteyen sizler için yapıyorum bu incelemeyi...
Elinizdeki kitap sarsıcı, sinir bozucu ve hatta bazen bunaltıcı olabilir. Ama okuyacaklarınızın hepsi "gerçekler" , hayatımızın gerçekleri! Kadınların, annelerin, ailelerin gerçekleri.
Şimdi önce konudan, kitaptan bahsedeyim
Kitap söyle bir cümle ile başlıyor; "Bize en büyük kötülüğü yapanları bağışlayabilir miyiz? "
Cevabım net :ASLA
Bu kitabı bitirdikten sonra merak edip biraz araştırma yaptım. Cinayete kurban gidenlerin yakınlık derecelerine baktım. Sonuç ürkütücü : 2010-2015 arasında ülkemizde 1134 kadın öldürülmüş. Failleri ise; %86'sı kadının eşi, sevgilisi veya yakın akrabalar...
"Düşmanı uzakta aramamak lazım" derdi büyüklerimiz. Düşününce ne doğru bir söz söylemişler.
Kitabın sonunu okurken kalbim dayanamayacak diye okumaya ara verip tekrar devam ettim. Müthiş bir kitaptı. Sanırım anne olduğum için çok etkilendim.