İnsanın çömlekten farkı olmamalı.
Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil içinde ki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil hiçlik bilincidir.
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yâd eller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun etme
"Bu dünyada gördüğün her şey, o dünyada da tıpkı tıpkısına var; hatta bütün bunlar, o dünyadan birer örnek. Bu dünyadaki her şeyi o dünyadan getirmişlerdir."
"Gam görünce istiğfar et. Çünkü gam, Halik emri ile tesir eder. Tanrı isterse bizzat gam, neşe... Bizzat ayak bağı, azatlık ve hürriyet olur. Rüzgar, toprak, su, ateş; kölelerdir. Benimle, seninle ölüdürler. Hakla diridirler, ancak onun emrini tutarlar. Ateş Tanrı huzurunda daima emre hazırdır, aşık gibi gece gündüz daima kıvranıp durmaktadır. Taşı demire vurunca kıvılcım sıçrar.Fakat kıvılcım, senin ateşi yakmanla değil, Tanrı fermanı ile dışarı ayak basar."
"Tanrı gökyüzünde değil diyoruz ama bizim bu sözden maksadımız, gökyüzünden değildir. Hani gökyüzü onu kaplayıp kavrayamaz; odur gökyüzünü kavrayan, kaplayan demektir."
" Ben filan kişiden daha aşağı mıyım ki talihim böyle ters gidiyor diye haset ediyorsun ama esasen haset de başka bir noksan, başka bir ayıp. Hatta bütün aşağılıklardan daha beter! Şeytan da aşağı olmadan arlandı, bunu ayıp telakki etti de kendisini yüzlerce kötülüğe düşürdü."