Çetin Yetkin

Bir Savcının Not Defterinden yazarı
Yazar
Çevirmen
8.8/10
89 Kişi
383
Okunma
24
Beğeni
4.345
Görüntülenme

En Eski Çetin Yetkin Gönderileri

En Eski Çetin Yetkin kitaplarını, en eski Çetin Yetkin sözleri ve alıntılarını, en eski Çetin Yetkin yazarlarını, en eski Çetin Yetkin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
245 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Zülfü Livaneli kitaplarını okuduktan sonra başka kitaplara el atmak artık benim için olağan oldu. Serenad romanını okuduktan sonra Struma faciasını çok merak etmiş, kitap biter bitmez hemen bir internet araştırmasına girişmiştim. Bu kitap ise tesadüfen tiyatromuzun kitaplığında gözüme çarptı. 1941 yılında Romanya’nın Köstence limanından, Filistin’e varmak üzere ayrılan Struma gemisinin, siyasi baskılar yüzünden İstanbul açıklarında demir atmak zorunda olması ve yolcuların tam 70 gün hastalıktan, soğuktan ve de açlıktan perişan olması, sonrasında nereden geldiği belli olmayan bir torpido ile geminin havaya uçurulmasını anlatıyor bu kitap. Eser Serenad romanında arka fonda kalan hikayeyi gün gün hatta saat saat ele almış. Kurtulan tek bir yolcu var. Onun anlattıkları gerçekten içler acısı. Araştırmayı sevdim fakat bana biraz yanlı gibi geldi. Bu elim olayda ülkemize neredeyse hiç sorumluluk yüklememiş. 800’e yakın insanın 70 gün eziyet çektikten sonra denizin ortasında havaya uçmasında nasıl hiç sorumluluğumuz olmaz anlamıyorum.
Struma
StrumaÇetin Yetkin · Otopsi Yayınları · 200236 okunma
1927'de yeniden gözden geçirilen Teşvik-i Sanayi Kanunu ile de özel girişimci sınai işletmelere karşılıksız arsa verilecek, hemen her alanda da vergi bağışıklıkları tanınacaktı. Ne var ki, özel girişimcilerimiz, çeşitli nedenlerle gerekli kalkınmayı sağlayamayınca ve 1929 Dünya Ekonomi Bunalımı başgösterince, bu kez, artık devlet doğrudan doğruya yerli kapitalistlerimizin elinden tutacak ve bu arada da ülkeyi kalkındırmaya çalışacak, bunun adı da devletçilik olacaktır.
Sayfa 29 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tüm "Halkçılık" savlarına karşın burjuvazinin devletiydi. Unutmamak gerek: Her devlet temelde bir sınıfın egemenlik aracıdır. 1923'ten bu yana Türkiye'de egemen sınıf herhalde emekçi sınıf değildir.
Sayfa 30 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Nazım Hikmet yaşamın on sekiz yılını Sarıkışla, Ankara, İstanbul, Çankırı, Bursa, Üsküdar cezaevlerinde, Erkin gemisinde, İstanbul Merkez Komutanlığında, İstanbul Tevkifhanesinde kişisel özgürlükten yoksun olarak yaşadı. Ama yaratıcı gücü özgür kaldı.
Sayfa 64 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Türkiye Cumhuriyeti Kanunu'nun 141 ve 142. maddelerin getirdiği cezalar Nazım Hikmet gibi bir şair için azdı. Bu nedenle Nazım Hikmet'in orduyu ve donanmayı ayaklanmaya kışkırtmış gibi gösterilmesi uygun görüldü. Tutuklandı.
Sayfa 64 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Ali Ertekin, Sabahattin Ali'nin Katilidir
17 Ağustos 1950'de Savcı esas hakkındaki iddianamesini okudu ve "Ali Ertekin'in, Türkiye Cumhuriyeti Kanunu'nun 450. maddesinin 7. fıkrasına göre cezalandırılmasını, verilecek idam hükmünün son çıkan 5677 sayılı kanunun 5. maddesine tevfikan 20 yıl ağır hapis cezasına çevrilmesini talep ederim." dedi. Mahkeme 14 Ekim 1950 günü kararını bildirdi: Ali Ertekin dört yıl ağır hapis cezası almıştı. Ali Ertekin karar kendisine bildirilince ayağa kalktı ve mahkemeye "Sağolun" dedi, teşekkür etti.
Sayfa 99 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.