Cevad Ali'nin Hz. Peygamber'in ayet nazil olmadan önce Kuşluk namazını
kılmasını Cahiliye döneminde bu ibadetin varlığına bir işaret olarak saysa da Siyer ve hadis kitapları ile İmam Şafii bunu Kur'an dışında bir vahye bağlamaktadır. Onların verdiği bilgiye göre Hz. Peygamber vahyi aldığı
ilk gün ayrı zamanda namaz emrini almıştır. Vahiy alır almaz, korkarak,
telaş içerisinde Hıra dağından inmiş, dağın eteklerine vasıl olduğunda
karşısına Cebrail çıkmıştır. Cebrail ona "Ey Muhammed nasıl yapıyorsam sen de öyle yap!" demiş ve ayağını yere vurarak oradan çıkan su ile
abdest alarak iki rekat namaz kılmıştır. Peygamberimiz de aynen onun
yaptığını tekrar ederek namazı öğrenmiştir. Daha sonra da namazın nasıl kılınacağını kendisine iman eden kutlu eşi Hz. Hatice'ye öğretmiştir.
Hatta onunla birlikte cemaat şeklinde namaz kılmaya da başlamışlardır.
Geçim sıkıntısı çeken amcası Ebu Talib'e destek olarak yanlarına aldıkları ve kendileriyle birlikte yaşayan Hz. Ali, birinde onları namaz kılarken
görmüş ve ne yaptıklarını sormuştur. Hz. Peygamber de "Allah'ın elçisi
olarak görevlendirildiğini" söyleyerek onu İslam'a davet etmiştir. Son derece meşhur olan bu rivayet Hz. Ali'nln namazı bilmediğini göstermektedir. Eğer gerçekten Cahiliye Arab'ı namazı bilmiş olsaydı, Mekke'nln
en dindar ailelerinden birine mensup olan Hz. Ali'nin bunu bilmesi icap
etmez miydi?
Namazın tarihine ışık tutacak bir kitapla geldim.
Cevad Ali'nin Mısır'da ''Er Risale'' dergisinde yazdığı makalelerini düzenlemesiyle oluşan bir eserdir.
Birkaç soruyla başlamak istiyorum
- Müslümana namaz nasıl farz oldu?
-'Namaz miraç gecesinde bize gelen bir ibadettir' diyoruz. Gerçekten öyle mi?
İman 2 ye ayrılır. Taklidi iman(büyüklerimizden gördüğümüz şekliyle araştırmadan inanmak) Tahkiki iman (Araştırarak sebebini ve nedeni bilerek inanmak)tır.
Bizler yaptuğımız ibadetlerin sebebini, hayatımıza ne zaman ve ne şekilde gelidğini idrak edemezsek tahkiki imana erişebilir miyiz?
Sizi birazda meraklandırmak ve eserde hangi sorularınıza yanıt bulabileeğinize birazcık değinmek isterim.
-Hrıstiyanların, yahudilerin hatta mecusilerin bile hayatlarında namaz ibadetinin yer aldığını söylersem tepkiniz nasıl olur?
-Peki bu dinlerin namazı nasıl?
-Yahudilerde de namaz 5 vakit miydi?
-Teyemmümün Yahudiler ve Hristiyanların hayatlarında da kullanıldığını biliyor musunuz?
Bunun gibi pek çok sorunun yanıtına
Namazda İslamın Tarihi kitabından ulaşabilirsiniz
Dinimizin direğini tam olarak öğrenebilmek duasıyla
Namazın tarihine ışık tutacak bir kitapla geldim.
Cevad Ali'nin Mısır'da ''Er Risale'' dergisinde yazdığı makalelerini düzenlemesiyle oluşan bir eserdir.
Birkaç soruyla başlamak istiyorum
- Müslümana namaz nasıl farz oldu?
-'Namaz miraç gecesinde bize gelen bir ibadettir' diyoruz. Gerçekten öyle mi?
İman 2 ye ayrılır. Taklidi iman(büyüklerimizden gördüğümüz şekliyle araştırmadan inanmak) Tahkiki iman (Araştırarak sebebini ve nedeni bilerek inanmak)tır.
Bizler yaptuğımız ibadetlerin sebebini, hayatımıza ne zaman ve ne şekilde gelidğini idrak edemezsek tahkiki imana erişebilir miyiz?
Sizi birazda meraklandırmak ve eserde hangi sorularınıza yanıt bulabileeğinize birazcık değinmek isterim.
-Hrıstiyanların, yahudilerin hatta mecusilerin bile hayatlarında namaz ibadetinin yer aldığını söylersem tepkiniz nasıl olur?
-Peki bu dinlerin namazı nasıl?
-Yahudilerde de namaz 5 vakit miydi?
-Teyemmümün Yahudiler ve Hristiyanların hayatlarında da kullanıldığını biliyor musunuz?
Bunun gibi pek çok sorunun yanıtına
Namazda İslamın Tarihi kitabından ulaşabilirsiniz
Dinimizin direğini tam olarak öğrenebilmek duasıyla
Yahudiler genellikle güneşin batışından bir sonraki gurub vaktine kadar yemek yemiyor, din adamı cübbesi giyiyor, başlarına kül serpiyor, yıkanmıyor, başlarını sabunlamıyor, çığlık atarak yalvarıyor ve ağlıyorlardı.
Kendisine: "Ey Allah'ın Rasulü, aşure günü Yahudi ve Hıristiyanların kutsal saydığı bir gündür." dediklerinde, Peygamber (sas) : "Gelecek sene olduğunda Allah izin verirse Muharrem'in dokuzuncu günü oruç tutarız." buyurdu. Gelecek sene olmadan Rasulullah (sas) vefat etti.
Peygamber (sas) Medine'ye gelince, Yahudilerin Aşura günü oruç tuttuklarını gördü ve onlara bunun sebebini sordu. Onlar bugünün Allah'ın Firavun ailesini denizde boğduğu, Musa ve beraberindekileri kurtardığı gün olduğunu haber verdiler. Peygamber (sas) : "Biz Musa'ya sizden daha yakınız." buyurdu ve oruç tuttu. İnananlara da o gün oruç tutmalarını emretti. Ramazan orucu farz kılınınca, aşure günü orucunu tutmalarını emretmediği gibi nehyetmedi de.