8.6/10
16 People
57
Reads
10
Likes
2,249
Views

Cezmi Eraslan Posts

You can find Cezmi Eraslan books, Cezmi Eraslan quotes and quotes, Cezmi Eraslan authors, Cezmi Eraslan reviews and reviews on 1000Kitap.
Siyasî dengelerin hızla değiştiği XIX. asrın ikinci yarısında Osmanlı Devleti, ezelî dostu İngiltere'nin de toprak bütünlüğünü tehdid etmedi üzerine diş siyasetinde kendine yeni yardımcılar aramak zorunda kaldı. Bu sırada çeşitli kereler hükûmeti yeni bir durum değerlendirmesine sevkeden II. Abdülhamid, Avrupa'da yeni bir denge unsuru olarak ortaya çıkmaya başlayan Almanya'nın, devletiyle sınırı olmaması, topraklarında vatandaşı bulunmaması gibi hususları da gözönüne alınınca, en iyi seçim olduğuna kâni idi.
Reklam
327 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Giriş bölümünde halkın, halkçılığın tanımları yapılıp, halkçılığın ortaya çıkış zemini, genelde modernleşme problemleri ile yüz yüze gelen toplumları işaret ettiği belirtilmiş. Rus, Amerikan, Kuzey Amerikan, Güney Amerikan halkçılığının karakteristikleri incelenip bunlar arasında mukayese yapılmış. İlk bölümde Osmanlı aydınlarından Atatürk
Yakın Dönem Türk Düşüncesinde Halkçılık ve Atatürk
Yakın Dönem Türk Düşüncesinde Halkçılık ve AtatürkCezmi Eraslan · Kum Saati Yayınları · 200319 okunma
2. Abdülhamid Han
"Maarif (eğitim) bütün ilerlemelerin hazırlayıcısıdır."
Sayfa 231
Şimdi de öyle değil mi?
Padişah, halkı uyandırarak gelişmeyi beraber sağlamak fikrine sahipti. O'na göre "Devletin iç ve dış gailelerden çok fazla zarar görmeden devam edebilmesi her şeyden önce yetişmiş insan unsuruna bağlıdır. Ancak teessüf olunur ki, malumat-ı tammesi olan adam pek azdır; bilakis nakis (eksik) malumatlı bulunanlarımız pek çoktur. Milliyet ve dinin ne demek olduğunu bilmez, yabancıların alkış ve paralarına kanarlar. "
Sayfa 182
Ne Yapsın Sultan Hamid
Bunun yanı sıra devletten birinci derecede sorumlu şahsiyet olarak, padişahı en çok endişelendiren husus, "Osmanlı devlet adamlarında hakim ve halka da sirayet etmiş olan umumi ümitsizlil" idi. Mevki sahipleri devletten ümidlerini kesip, günlerini hoş geçirme çareleri aramaya başlamışlardı. Rüşvet ve sahtekarlık ile devlet hazinesini soymaları ise artık Batı basınına kadar yansımıştı.
Sayfa 176
Reklam
67 öğeden 71 ile 67 arasındakiler gösteriliyor.