Chiara Valentini

Etnik Tecavüz author
Author
8.0/10
5 People
14
Reads
0
Likes
656
Views

Chiara Valentini Quotes

You can find Chiara Valentini quotes, Chiara Valentini book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Birleşik Devletler'in diplomasisi, pek tabii ki eleştiriye sebebiyet veren pek çok yanlışlar yaptı: Miloseviç'in saldırgan politikasının önemsenmemesi gerçekte sadece Müslümanları zarara uğratan silah ambargosu buyruğu, Yugoslavya'nın çökmesiyle ortaya çıkan cumhuriyetlerin tanınmasının ivediliği… Batı diplomasisi, artarda yapılan hataları ve olaylara müdahale etmeyi göz ardı ederek, politik ve askeri açıdan güvensiz, zayıf ve çelişkili bir izlenim oluşturdu ve hayal kırıklığı yarattı.
Sayfa 113 - Real YayınlarıKitabı okudu
Tresnyevka, ilk olarak, Etnik Temizlik stratejisinin bir bölümünü teşkil eden Müslüman ve Hırvat kadınlarının tecavüze uğramasını gözler önüne serdi. Savaşların her zaman kurbanları olan kadınlar ve çocuklar, bu savaşta % 18 kayıp verdiler ve % 75'i toplama kamplarına kapatıldı. Trensjevka örgütünden alınan kaynaklara göre bu kamplarda kadınlar çetelerin vahşet eylemlerine, zorla akrabalar arası cinsel ilişkiye maruz kalıyorlardı ve yaralı Sırpları yaşatmak uğruna kan vermek zorundaydılar; Bu arada bazı evlerde küçük çocuklar fırınlarda yakılıyorlar, suda boğuluyorlardı. (Papaz Stipo Marcinkoviç tarafından anlatılan bir başka acıklı olay da şöyle: Markonicgrad'ın 3 ve 4 yaşlarındaki iki çocuğu, annelerinin gözleri önünde çimento karıştırma makinasının içine atıldılar.)
Sayfa 37 - Real YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Helsinki Watch tarafından açıklanan bir başka yaşanmış olay da kendilerine "Ates Atları" adını veren Hırvat askerler tarafından ırzına geçilen, Poticanski Lipik köylüsü, 37 yaşındaki L.L.'nin ifadesidir. "Hırvat ordusu, kız kardeşim, bir komşum ve dört çocuğumuzla birlikte kaçtığımız Hasiç köyüne geldi. Bir Müslüman'ın evinde yakalandık: Beyaz kemerli, yeşil üniforma giyen adamlar, bize köyümüze geri dönmemizi, çünkü Sırplara konukseverlik gösteren Müslümanların evlerini yakacaklarını söylediler. 5 Haziran 1992 sabahı 15 asker evime girdiler ve yakınımdaki evlerde ikamet eden diğer üç kadını da çağırmamı emrettiler. Dördümüzü de bir arabaya bindirerek Posavanska Mahala'da bulunan karargâhlarına götürdüler, orada iki ayrı evde ırzıma geçtiler. Yedi tanesinin ikişer defa ırzıma geçtiklerini hatırlıyorum. Elbiselerimi yırtmışlardı. Onları tanıyordum. Üzerlerinde üniformalarıyla komşularımdı: Berelerinin üstünde U sembolüyle boyunlarından aşağı sallanan haçları vardı. İçlerinde birisine, Mariyan'a sordum: "Bize ne yapıyorsunuz?" O cevap olarak küfretti ve eğer tecavüz hakkında birileriyle konuşacak olursam çocuklarımı öldürmekle beni tehdit etti."
Sayfa 47 - Real YayınlarıKitabı okudu
Burada, Batı'da, bana tuhaf gelen, karşıdan karşıya geçerken kurşun yağmurundan kaçmak için zigzaglar çizerek koşmamak, ya da duvarlara yazılan nişancılara dikkat et, yazısını görmemek. Bir parça ekmekle yetinmek, depolarda yaşamak zorunda kalmamak. Beni en çok kızdıran olgu ise, bir taraftan çok büyük bir kamuoyu olmasına karşın Avrupalı Devletlerin olaylara ilgisiz kalmaları...
Sayfa 87 - Real YayınlarıKitabı okudu
Hatırlıyorum da, ilk katliamların başladığı sırada, Dobrinie mahallesinde Sırp çetelerinin silahsız Müslümanları bıçaklayarak öldürdükleri sırada, merkezdeki vatandaşların büyük çoğunluğu, yaşamayı başaranların anlattıkları vahşet dolu olayların gerçekliğine inanmakta güçlük çekiyorlardı. Pek çoğu bana, bu noktaya nasıl varıldığını, kardeşleri birbirini öldürmeye iten bu savaşın nasıl başladığını soruyordu.
Sayfa 85 - Real YayınlarıKitabı okudu
Birleşmiş Milletler Örgütü'nün askerleri, farklı uluslardan gelen Admira ve Basko adında iki gencin kaçmaya çalışırken öldürülmeleri ve sonucunda Milyacka ırmağının bir kolunda günlerce sıkışmış kalan cesetlerini geri almak üzere bir çelik zırh göndermenin ahlaki görevi konusunda uyarmadılar bile.
Sayfa 83 - Real YayınlarıKitabı okudu
Reklam
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.