Cambridge Üniversitesi'nde Emeritus Modern ve Çağdaş Tarih Profesörüdür. Cambridge İstihbarat Semineri'nin kurucusu ve İstihbarat ve Ulusal Güvenlik'in kurucu eş editörüdür. Aynı zamanda İngiliz İstihbarat Çalışma Grubu başkanı ve İngiliz Güvenlik Servisi MI5'in eski Resmi Tarihçisi. Belfast Queen's Üniversitesi'nde Fahri Profesör ve Harvard Üniversitesi, Toronto Üniversitesi ve Canberra Üniversitesi'nde eski Misafir Profesördür. Profesör Andrew'un son kitabı The Secret World: A History of Intelligence (Yale), Moses'tan Putin'e kadar olan dönemi analiz ediyor. İstihbaratın kullanımı ve kötüye kullanılması hakkındaki önceki kitapları dört kıtada çok satanlar listelerinde yer aldı.
Osmanlı İstanbul' nda matbaanın yasaklanması, yirmi birinci yüzyılda bir hükümetin interneti yasaklamasına hemen hemen denktir.
Yirminci yüzyılın büyük Türk lideri Mustafa Kemal Atatürk, uzun süren Türk entelektüel gerilemesinin başlıca sebebinin bu yasak olduğunu söylemiştir:
"Türklerin 1453 zaferini, yani İstanbul'un fethini tasavvur buyurunuz. Bütün bir cihana karşı İstanbul'u ebediyen Türk camiasına mal etmiş olan kuvvet ve kudret, takriben aynı senelerde icat edilmiş olan matbaayı Türkiye'ye kabul için erbâb-ı hukukun meş'um mukavemetini iktihama (yıkmaya) muktedir olamamıştır"
Arthaşastra, ihaneti görülen devlet görevlilerine suikast düzenlenmesi
için aşağıdaki gibi "gizli yöntemlere" başvurmayı hükümdarın bir görevi olarak ilan etmişti:
• Hainin kardeşi, bir gizli ajan tarafından, kardeşinin malvarlığının kendisine verileceği vaadiyle ayartılır; silahla ya da zehirle iş tamamlandığında ise kardeşini öldürmek suçundan kendisi de öldürülür.
• Fitneci devlet görevlisinin karısına aşk iksiri vererek güvenini kazanan
dilenci bir kadın, karısının da yardımıyla devlet görevlisini zehirleyebilir.
• Eğer hain, cadılık yapmaya müptela ise, ermiş din adamı kılığında bir
casus onu gizli bir ayine katılması için kandırır. Ayin sırasında zehirle
ya da demir bir çubukla öldürülür. ölümünün, gizli ayin sırasında
ortaya çıkan bir aksilikten kaynaklandığı söylenir.
• Doktor maskesi altında bir casus, haini kötü huylu ya da tedavi edilemez bir hastalığa yakalandığına ikna edebilir ve ilacına ya da yemeğine zehir katarak onu öldürebilir.
Modern Batılı varsayımların aksine, falcıların birçoğunun insan davranışları konusunda sıra dışı bir sezgiye sahip olmaları, bu sezgiler Yunanların inandığı gibi ilahi kaynaklı olmasa da onların komutanlar tarafından büyük saygı görmelerinin sebeplerinden biriydi. Onların bu sezgileri bazen istihbarat değerlendirmesinin yerini alarak yararlı olmaktaydı. Antropolog Philip Peek'in belirttiği üzere: Avrupa geleneği, kehanet bildiren kişiyi, diğer insanlar üzerinde ezoterik bilginin zekice manipülasyonuyla baskı kuran;
endişeli ve her şeye inanmaya hazır kişilerce hak etmediği bir hürmet gören, karizmatik bir şarlatan olarak tanımlama eğilimindedir." Peek, yirminci yüzyıl sonlarında Sahraaltı Afrika'da yaptığı araştırmada, bu inancın tam tersine, kehanet bildirenlerin "sıra dışı bilgeliğe ve yüksek karaktere sahip erkek ve kadınlar" olduğunu tespit etmiştir. Muhtemelen Eski Yunan'daki falcıların birçoğu da böyleydiler. Günümüzde aynı ölçüde ahlaki erdemlere ya da tahmin gücüne sahip olma iddiasında bulunmayan istihbarat analistlerinin sahip olduğundan daha yüksek bir sosyal statüye sahiptiler.
"İskender bilinmeyen sayıdaki casuslardan faydalanmış olsa da, falcı ve kâhinlere casusluk faaliyetlerinden daha çok güvenmişti. Seferde en yakın danışmanı, MÖ 328 veya 327'de ölene kadar onun özel falcısı olan Telmessoslu Aristonder idi."
Aziz Luka'nın anlattığına göre, katipler ve baş hahamlar İsa'yı gözetlemek ve ona görünürde fitneci cevaplar vermesini sağlayacak sorular sorup onu Yahudiye' nin Romalı Valisi Pontius Pilatus' a teslim etmeye bahane bulmak amacıyla İsa' nın yanına "casuslar göndermişlerdi". İsa onlara bahane vermekten kaçındı ve "Sezar'a vergi vermek caiz midir?" sorusuna meşhur cevabını verdi:
Neden beni tuzağa düşürmeye çalışıyorsunuz?
Bana bir dinar getirin. Paranın üzerinde kimin resmi, kimin adı var?
"Sezar'ın." diye cevap verdiler.
O zaman Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını Tanrı'ya verin
İlber Ortaylı Hocamızın önerisi üzerine kitabı aldım. Normal fiyatı 192 iken Amazon kupon indiriminde 150 ye denk geldi ( Şuan 172 tl).
Normalde kitap fiyatlarına hep pahalı demişimdir ama kitap geldikten sonra anladım ciltli ve büyük bir kitap. Yani parasını sonuna kadar hakediyor. İçeriğe biraz göz attım konular ve anlatım ilgimi çekti tavsiye ederim.
Merhaba Arkadaşlar,
" Soru şu; İstihbarat faaliyeti gizli yapıldığına göre bir şekilde kayıtlara geçmiş istihbarat operasyonu veya istihbaratçı başarılı mıdır? - Cevabı beraber arayalım. "
Geçtiğimiz günlerde Kronik Kitap etiketi ile yayınlanan "Gizli Dünya - Dünya İstihbarat Tarihi " ilk incelemelerim ve okumalarım
Çok emek verildiği okununca aşikar anlaşılan bu kitap, İngiliz Yakın Çağ Tarihi profesörü tarafından yazılmış. Birçok kitap, belge ve olayı yaşayanlar ile bire bir görüşerek elde ettigi birikimle yazılmış. Bin yılın istihbarat tarihinin anlatıldığı kitap güzel, akıcı ve tabii elbette Batı perspektifiyle ele alınmış. Bu etkiyi yazarın kullandığı olumsuz bazı ifadelerden anlayabiliyoruz. İlgilisine tavsiye edilebilir. Bazı ilginç bilgiler öğrenebilirsiniz.
Gizli DünyaChristopher Andrew · Kronik Kitap · 202234 okunma