Çiğdem Akgül

Militarizmin Cinsiyetçi Suretleri author
Author
7.0/10
2 People
5
Reads
0
Likes
286
Views

Featured Çiğdem Akgül Posts

You can find Featured Çiğdem Akgül books, featured Çiğdem Akgül quotes and quotes, featured Çiğdem Akgül authors, featured Çiğdem Akgül reviews and reviews on 1000Kitap.
Ordu ve Kadınlar / Fahişeler ve Militarize Fuhuş
Askeri fuhuş politikaları başta ABD olmak üzere birçok ülkede uygulanmış ve uygulanmaya da devam etmektedir. Fahişeler, ordunun askerlere hegemonik erkekliği aşılamada kullandığı kadınların önemli bir kategorisini oluştururlar. Ordu içi eğitim, askere özgüven ve çarpışmak için istek kazandırmayı hedefler. Bir asker, çatışma anında bu özelliklerin
Sayfa 116 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
İçeride Denetlenen Değersiz Kadınlar / Kamp Hizmetçileri
II. Dünya Savaşı'nın açlık, yoksulluk, sağlık problemleri ile baş başa bıraktığı Alman kadınları, savaşın yıkıcı etkileri ile başa çıkmanın bir yolu olarak Amerikan askerlerine hizmet etmişler ya da aynı savaşın etkilerini taşıyan Çinli kadınların kimisi, savaş sonrası Çin'deki Amerikan birliklerinin hizmetçileri olmuşlardır. Askerlerin kıyafetlerini dikmek, kampa uzak kesimlerden yakıt toplamak, yiyecek, ilaç almak gibi savaş hazırlıklarında önemli eksikliklerin tamamlayıcısı olan bu kadınların katkıları ordu tarafından fark edilir. 18.yy'da, Amerika'ya karşı savaş açan İngiliz birliklerinden 23. alayın 61, 37. alayın 57 kadın bulundurduklarını bildirmeleri; yine Atlantik ötesi operasyonlarda 20.000 dikiş diken, çamaşır ve bulaşık yıkayan, yemek yapan kadın bulundurmaları bu ihtiyacı kanıtlar niteliktedir. Savaş sırasında kadınların askeri kamp kentlerindeki yaşamı, "sıradan işler yaparak kolaylaştırdıklarını fark eden İngiliz Sir James Turner, bu kadınların askerlerin önemli ihtiyaçlarını karşılayarak morallerini yükselttiklerinin göz önünde bulundurulup, onlardan yararlanılması gerektiğini çalışma arkadaşlarına vurgulamıştı.
Sayfa 104 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Emir-İtaat Çerçevesinde Disiplini Sağlama
Askeri disiplin, savaş meydanında etkin bir şiddet kullanımını, birliklerin verim ve kapasitesini düşürecek en ufak tereddüt, dikkatsizlik, isteksizlik, korku, heyecan, duygusallık gibi düzensizliğe neden olacak tehdit ve tehlikelerin sürekli engellenmesini, yani, davranışların öngörülebilir olmasını amaçlar. Shirley Ardener, “ruh sağlığı yerinde olan bir kişinin -Kadın veya erkek olsun- ölme ve öldürmeyi ürkütücü bulması, silah seslerinden korkup, içsel olarak savaş meydanından kaçması gerektiğini söylüyor." En önemli aşama da bu noktada başlamaktadır. Bir erkeğe silah kullanmayı, ateş etmeyi öğretmek yeterli değildir; sorun, onu bu silahların ardı arkasına patladığı alana çekmek, bir şeyler yapana kadar orada kalmasını, vazgeçmemesini, ayrıca çatışmanın seyrini değiştirebilecek zararlı bir saldırganlığa, başıboş bir cesarete geçit verilmemesini sağlamaktır. Ordunun istediği, yeterince saldırganlık ve şiddet kullanmak için yeterince Şehvettir. Bu yüzden, kendilerine söylenilenlere sorgusuz uyma ve emredileni yapmaları, askerlerden ilk beklenilendir. Her şey, önceden belirlenmiş bir disiplin çerçevesinde çizilerek, en ufacık bir tesadüf ve keyfiyete izin verilmez. Yaşamları ile ilgili her detaya karar verilerek, kendi başlarına karar almaları engellenir.
Sayfa 70 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Kamp Hizmetçileri
Enloe, bu kadınları ordudan atmanın en kolay yolunun bu kadınları pis, beceriksiz ve ahlaksız olarak tanımlamak olduğunu da ekliyor. Yaptıkları işlerle ordunun savaşa hazır olma kapasitelerini artıran bu kadınlar, kadınlığın ne olduğunu vurgulamak ve kadınlığı değersiz göstermek için de orduya alınırlar; böylece ordunun eril niteliğini de arttırırlar. Kamp hizmetlisi bir kadının sert, dövüşçü erkeklerin arasında bulunması çoğu kez kendi seçimi olarak algılanır ve bu nedenle düşük âhlaklı olarak damgalanır. I. ve II. Dünya Savaşı'nda Alman ve Amerikan birliklerine bu amaçla katılan kadınların kirli, alçak, ahlaksız, tutarsız oldukları iddiası ordu komutanlarını tedirgin etmiş; ordunun ahlakını, kalite ve ününü kirletecekleri inancı ile birliklerden uzaklaştırılmalarının çareleri de aranmıştır. Kimi kez savaş sonrası orduyu yeniden disipline etmek isteyen komutanlar için askerlerle ilişkide olan, pis ve ahlaksız olduğu kabul edilen Alman ve Çin kadınlarının cinsel hastalığa neden olacağı düşünülerek birliklere prezervatif dağıtılması, kimi kez de bu kadınların orduya dahil oluşlarına yasak getirilmesi gibi durumlar ilginç örneklerdir. Amerikan ordusunun geçit törenini izleyen bir gözlemci, askerlerin arasındaki hizmetçi kadınların ve de kadınlığın bu manzarasını aktarır: "Evrenin bu kadar kirli yarattığı insan kılığında üretebileceği daha önce hiç aklıma gelmezdi; kirli, fakir, zayıf, sırtlarında bellerini ikiye bölen, içinde kap, bardak, alet, mobilya, çoğu yolda yeni doğmuş bebekler bulunan ağır sepetlerle yük hayvanını andıran binlerce kadın... Kirli paçavralar içinde kadınlar...."
Sayfa 106 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Askerî Eğitim Süreci
“Askerlik, tamamen başka bir yaşam biçimi... Askerlik, istenilen karakterde ve fiziksel güçte üniformalılar yetiştirecek bir "Yap ve Yapma"lar demetidir." -Filipinler Silahlı Kuvvetleri, 1988 Erkeklerin, cinsiyetçi bir tanıma sahip vatanseverlik duygularıyla orduya katılmaları asker olmaları için yeterli değildir. Bir askerin ordu içindeki anlam ve önemi, görevini yerine getirme ölçütlerine göre belirlenir. Çünkü orduları öteki kurumlardan ayırt edici özellik, erkeklerin vatandaşlık görevlerine zorlanmalarından öte, askerin görevinin ölme ve öldürmeye hazır olma şartlarını içermesidir. Öyleyse askerin ölme ve öldürmeyi işlevsel kılacak özelliklere sahip olması gerekir. Bu sebepten sıradan bir erkek ile bir asker arasındaki fark, bir dönüşümü gerekli kılacak kadar derindir. Askerin toplumdaki bu ayırt edici işlevi doğrultusunda ordunun bir askerden beklediği ve istediği değerler, Connell'in kavramsallaştırdığı ve bir önceki bölümde değinilen hegemonik erkeklik tanım ile son derece uyumludur. Devletin bekasını ve egemenliğini koruma görevine paralel olarak bir asker için yapılan erkeklik tanımında, şiddet ve saldırganlık ön plana çıkarılır. Buna göre bir asker herşeyden önce, koruma görevi ile yükümlüdür. Korumak için güçlü ve sağlam olmalıdır. Bunun içinse cesaretli ve hırslı, atılgan ve saldırgan olması beklenir. Çünkü şiddetin, nefretin kol gezdiği bir savaş meydanı ancak böyle bir erkeği gerekli kılar. Böylece cinsel kimlik, toplumların erkeklerini savaşmaya yönelttiği bir araca dönüşür.
Sayfa 59 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Savaşçı Yurttaşlar, Hegemonik Erkeklik ve Cinsiyetlendirilmiş Milliyetçilik
Savaş modern devletle birlikte tüm halkı daha yakından ilgilendirdiği için, savaşın nasıl sunulacağı önemlidir. Askere alınmış gençlerin ölümü, şiddet kullanmayı, maddi ve manevi kayıpları göze alacak bir fedakarlığa ikna edilmelerini sağlayacak ideolojik bir çerçeve gerekir. Modern ulus devletin ideolojisi milliyetçilik, ulus devletin mekânsal sınırları içinde ortaklık duygusu aşılamak üzere geliştirilmiştir. Yeni kurulan ulus devletlerde birlikteliği sağlamak üzere yapay benzeşmeler varsayılır. Buna bağlı olarak birçok yazar da ulusun bir hayal olduğuna ve bütünlük, ortaklık yaratma girişimi olarak suniliğine işaret etmiştir. Örneğin Anderson ulusu, "sınırlı ve egemen olarak hayal edilmiş bir topluluk"" şeklinde tanımlamış ve milliyetçiliğin de bu hayali olarak yaratılan ulusun, kurulmakta olan ya da kurulan devlet ile ilişkisini sağlayan bir anlatı olduğuna işaret etmiştir. Bu yaklaşımlara paralel, aslında "bu tür anlatıların gücü, anlatıların doğru olup olmamasında değil, doğru kabul edilip, gerçekliğine inanılmasında yatmaktadır. Böylece bu inançlar, ulus-devletin sınırlarını korumak adına yürüttüğü savaşma, öldürme ve dışlama gibi eylemleri için meşrulaştırıcı etken haline gelirler. Ulusal karakteri, sınırlar koyarak tanımlamak ve ulus-devletin idamesi adına yapılan savaşları meşrulaştırmak, "öteki" olanı vurgulamayı gerekli kılar.
Sayfa 29 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.